| Fin, 3 kısa hafta içinde benim umutsuz saplantımı senden, Talullah'ın annesinden ve şimdi de ta New York'ta James'ten duydu. | Open Subtitles | فين , خلاص ثلاث أسابيع قصيرة سمع عن هوسي اليائس منك ومن والدة تالولا والآن من جيمس طوال الطريق إلى نيويورك |
| Araştırmaları hakkında makaleler yazıyordu. - Fin için mi? | Open Subtitles | ـ ويقوم بعملية بحث لسيناريو فيلمه، ويكتب مقالات ـ مقالات لجريدة فين |
| Sonra biri, o dosyalara bakmayı düşünmüş ve Charlie'nin Fin için çalıştığını görmüştür. | Open Subtitles | ولذا إذا قرر أحدهم أن يراجع ملفه، ووجد ان تشارلي يعمل لصالح مجلة فين |
| Fin, dün gece kavga ettik. | Open Subtitles | فنلندا ، كان لدينا معركة الليلة الماضية. |
| Finlandiya'nın yazılımda ne kadar öncü olduğunu göstermek için size sağladığımız başarılı bir Fin ihracatı. | Open Subtitles | إنه يحقق نجاحات رائعة في التصدير ونحن نعطيه لك لنعكس مكانة فنلندا كرائدة في إبداع البرامج |
| Seni yakalayacağım Fin Shepard, küçük testereni de. | Open Subtitles | أنا ستعمل تحصل على زعنفة شيبرد وبالمنشار الخاص بك قليلا، أيضا. |
| "Panama City'de Fin Del Camino Oteli'nde kalıyor. | Open Subtitles | (إنه في مدينة (باناما) في فندق (فن ديل كامينو |
| Fin nerede? Ben vejetaryen olmadan önce merhaba diyelim. | Open Subtitles | أين فين على أية حال نرسل تحياتي له قبل أن أتحول إلى بناتي |
| Ve Siz Fin Arvin'in O Salaklarına Asla Güvenemezsiniz | Open Subtitles | ولايمكنك ان تثقوا برجال فين ارفين الحمقاء |
| Sizi büyücü Fin Raziel'in Adasına getirdik | Open Subtitles | لقد قدناكم الى جزيرة الساحرة فين رازيل. |
| Bu ya Fin'in dokunaklı ahır gibi evinde yaparız ya da senin güzel evinde senin güzelliğinle yapabiliriz. | Open Subtitles | نريد عرضه على الشاشة يمكننا فعل ذلك في كوخ "فين" الصغير المثير للشفقة أو يمكننا فعل ذلك في منزلك الجميل |
| Fin Arvin Klanı Dokuzuncu Lideri, | Open Subtitles | الرئيس التاسع لعشيرة فين ارفين |
| Ben Fin Arvin'im. Ben Sessiz Kalamam. | Open Subtitles | انا فين ارفين انا لايجب ان اصمت |
| Fin Arvin Klanı adına, itirazım var! | Open Subtitles | بإسم طائفة فين ارفين انا اعترض |
| Çılgın gösterileri olan tek sen değilsin, Fin. | Open Subtitles | أنت لست الوحيد الذي يمكن أن يسحب الأعمال المثيرة مجنون، فنلندا. |
| Kereste deposunda Fin'le birlikte çalışıyor. | Open Subtitles | يعمل باستمرار في ساحة الخشب مع فنلندا. أوه... |
| Fin'le birlikte kereste deposunda çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمل في ساحة الخشب مع فنلندا. |
| "Noah, arkadaşları Fin ve Sarah ile oradaydı." | Open Subtitles | "نوح ، وكان هناك مع أصدقائه ، زعنفة وسارة. " |
| Herkesin bildiği ve sevdiği Fin Shepard nerede? | Open Subtitles | أين هو زعنفة شيبرد الجميع يعرف ويحب؟ |
| Ve en kötüsü de; Fin Fang Foom. | Open Subtitles | و الأسوأ من بينهم جميعا "فن فانغ فوم" |
| Fin'e garezi olan biri var mıydı? | Open Subtitles | هل من أحد تعرفونه قد يكون من دبر الأمر لزميلكم (فن)؟ |
| Fin. | Open Subtitles | الزعنفة. |
| Annen için Fin votkası ve biralar da... | Open Subtitles | الفودكا الفنلندية لأمك, .والبيرة إنها ... |
| Bir Fin'in memeni avuçlaması hatırlanacağın tek şey olurdu. | Open Subtitles | ثديكَ تم ملاعبته مِن قِبل فنلندي الكل سيتذكر ذلك |
| Fin galerisinden sonra. | Open Subtitles | بعد المعرض الفنلندي. |
| Ruslar tüm güçleriyle Fin siperlerine saldırıyorlardı. | Open Subtitles | الروس أستعملوا كامل قوتهم لدخول البلاد و تمكنوا فى النهايه من تدمير الدفاعات الفنلنديه |