| İsmimin dün gece bir inilti formunda konuya dahil olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أظنّ أنّ اسمي برز في الليلة الماضية على شكل آهةٍ جنسيّة |
| Çünkü insan DNA'sının buz kristali formunda mükemmel bir kopyası. | Open Subtitles | لأنها مضاعفةً متقنة للحمض النووي البشري في شكل ثلج بلّوري |
| Bu yerleştirilen malzeme ya sıvı formda ya da ürün pudra formunda başlıyor. | TED | وهذه المواد المرسوبة اما بدأت كسائل او مواد على شكل مسحوق |
| Adaylar, insan veya kurt formunda av hayvanını takip edecek, yakalayacak ve öldürecek. | Open Subtitles | المرشحون، سواء في هيئة الذئب أو الهيئة الآدمية، سوف يتعقبون ويأسرون ويقتلون الطريدة. |
| ve bu olgu, benim kuşağımdaki önemli miktardaki kişinin cevaplamakta zorlandığı bir soru formunda ortaya çıkıyor. | TED | وتأتي على هيئة سؤال يعجز عدد كبير من الأفراد في جيلي عن الإجابة عليه |
| Elimizdeki kabul formunda dokuz saat önce yediği yazıyor. | Open Subtitles | ولكن استمارة الدخول تقول أنها أكلت قبلها بتسع ساعات |
| ben bunu kitap formunda nasıl iletebileceğimi düşünmeye başladım | TED | وبدأت أفكر كيف يمكن أن أوصل هذا في شكل كتاب. |
| Böyle yapmakla, beslenme alanlarından aldıkları gübreyi dışkı formunda ihtiyaç duyulan alanlara taşırlar. | TED | و أثناء ذلك، تقوم بنقل سماد في شكل فضلات من مناطق تمتلكها إلى أخرى بحاجة إليها. |
| Teoriye göre, anılar hologram formunda kaydedildiği için böyle olur ve hologramlarda resmin bütününü görmek için tek bir parçası gerekir. | TED | ووفقا للنظرية ذلك لأن الذكريات يتم تخزينها في شكل صور مجسمة وفي الهولوغرام، تحتاج فقط إلى جزء واحد لرؤية الصورة بأكملها. |
| Mantar ve miselyum karbon dioksiti, kalsiyum asit formunda bağlar. | TED | إذا الفطريات و الميسيليوم تقوم بعزل ثاني أكسيد الكربون على شكل أكسالات الكالسيوم |
| Toprağa kompost formunda, çok miktarda karbon eklemiştik; | TED | كنا قد وضعنا الكثير من الكربون في التربة في شكل سماد. |
| Ve herbir oy pusulası formunda, sağ tarafta, 2D barkod şeklinde şifrelenmiş bir sayı var. | TED | وفي كل ورقة إقتراع هناك قيّم مشفرة في شكل شريط مرمّز ثنائي الأبعاد على اليمين. |
| Bu yarışmada yarışmacılar özgün şiirler yazmalı ve ezberden okumalılar, geleneksel Bedouin'in bir şekli olan Nabati formunda. | TED | في هذه المسابقة على الناس أن يؤلفوا ويلقوا شعرا أصليا، في هيئة الشعر النبطي شعرا أصليا، في هيئة الشعر النبطي |
| Baskerville'li William, Şeytan'la bir kara kedi formunda ilişkiye giren kadının suçunu itiraf ettiği davayı hatırlamalı. | Open Subtitles | وليام باسكرفيل يجب أن يطالب بإجراء محاكمة. ..لإمرأة اعترفت بمجامعة عفريت على هيئة قطٍ أسود |
| Ayrıca, Lily Anne Lonergan formunda bir oyuncak vererek dikkatini dağıttım. | Open Subtitles | ولقد استوردت دمية لإلهاؤه في هيئة ليلي آن لونيرجون |
| Şimdi de sosyopat bir dahi formunda ortaya çıkmış. | Open Subtitles | والآن يظهر على هيئة شخصية ذكيه معادية للمجتمع |
| İnsan formunda bir efendi tanımam, onlar da tanımamalı. | Open Subtitles | أنا لن أقرّ بأيّ سيد على هيئة إنسان، ولا هم كذلك |
| Bu kız kardeşinin söylediği. Kabul formunda ise onun dokuz saat önce yediği yazılı. | Open Subtitles | هذا ما تقوله شقيقتها، ولكن استمارة الدخول أنها أكلت قبل وصولها بتسع ساعات |
| Seçmeler formunda sadece ya Bernardo rolü ile ilgilendiğini yazmışsın. | Open Subtitles | استمارة تقديمك تقول أنك مهتم لدور برناردو |
| Kurt formunda, silah kullanamiyorlar kana susamislikla tahrik olan düsünme tarzlari da çok daha ilkellesiyor. | Open Subtitles | عندما يتحول الى ذئب لا يستطيع استخدام أسلحة وتفكيره يصبح أكثر بدائية مقاد فقط بسفك الدماء |
| Yedinci caddedeki metadon kliniğine giriş formunda acil durum irtibat listesine sizi yazmış. | Open Subtitles | حسناً، لقد وضع إسمك للإتصال بكِ في حالات الطواريء، على إستمارة دخوله بعيادة مكافحة الإدمان بالشارع السابع. |
| Baleyi orijinal formunda basit bir kabile dansları serisi olarak sunmak yerine bunu bir pagan ayin olarak görselleştirdiler... | Open Subtitles | عوضاً عن تقديم الباليه ..... بشكله التقليدي ، كسلسلة بسيطة من الرقصات القبلية تخيلوها كعرض |
| Wayne Gretzky formunda olsaydı, kalkıp da François... | Open Subtitles | لو جيدة بصحة جريتسكى واين ان لو فرانسيس تترك لن |