| Dr Meinheimer'ın Fotoğrafik hafızası olduğunu söylemiştin fakat bu gece benimle tanıştığını hatırlamadı. | Open Subtitles | بتقولي الكتور مينهيمر عنده ذاكرة فوتوغرافية صح؟ لكنه امبارح معرفش يفتكرني |
| O toplantıyı hatırlıyorum ve ben de Fotoğrafik hafıza vardır. | Open Subtitles | أتذكر ذلك الإجتماع ولديّ ذاكرة فوتوغرافية |
| Fotoğrafik bir hafızası vardı. Yani tüm bu yavru, onun fikriydi. | Open Subtitles | كانت له ذاكرة فوتوغرافية كل هذا كان فكرته |
| Zavallıyım biliyorum, ama makaleyi okumuştum ve benim Fotoğrafik hafızam vardır. | Open Subtitles | أعلم أنني مثيرةٌ للشفقة، لكنّني قرأتُ تلك المقالة ولديّ ذاكرةٌ تصويرية |
| Reid, Fotoğrafik bir hafızan var. | Open Subtitles | ريد.لديك ذاكرة تصويرية |
| Pekala beni dinle, Bay Fotoğrafik Hafıza. | Open Subtitles | حسنٌ , إصغي إليّ .ياصاحب الذاكرةِ التصويرية |
| Fotoğrafik hafıza. Evet bu bir lanet, gerçekten. | Open Subtitles | ذاكره فوتوغرافيه إنها لعنه حقاً |
| - Bunlar da Fotoğrafik kağıt olmalı. | Open Subtitles | وهذا يعني بأن هذه الأرواق لابد أنّ تكون فوتوغرافية. |
| Fotoğrafik hafıza, trilyonda bir bulunan IQ ve bir de müzik yeteneği. | Open Subtitles | ذاكرة فوتوغرافية, إختبار الذكاء للترليون, و في الموسيقى كذلك |
| Fotoğrafik hafıza, trilyonda bir bulunan IQ ve bir de müzik yeteneği. | Open Subtitles | -الطفل المعجزة, ذاكرة فوتوغرافية , إختبار الذكاء للتريليون, و في الموسيقى كذلك |
| Kusura bakma Fotoğrafik hafızam yok ama beynim zaten müthiş olmakla meşgul şu anda. | Open Subtitles | ،آسفة لأنني لا أمتلك ذاكرة فوتوغرافية لكن عقلي مشغول للغاية بإظهاري رائعة |
| Görevi, kutup dairesindeki Çin ve Rus askeri takviyelerinin Fotoğrafik kanıtını toplamakmış. | Open Subtitles | كانت المهمة من أجل جمع أدلة فوتوغرافية من الجيش العسكري الصيني والروسي في الدائرة القطبية الشمالية حسنًا. |
| Ve en önemlisi Fotoğrafik hafızan olması. | Open Subtitles | والأكثر أهمية لنا لديك ذاكرة فوتوغرافية |
| Ben bir avukatım, dolayısıyla Fotoğrafik hafızam var. | Open Subtitles | أنا محامية ، لذا لديّ ذاكرة فوتوغرافية |
| Bu hareketi Fotoğrafik görüntülerle oluşturmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يختبر بصور فوتوغرافية الحركة |
| Biri Fotoğrafik plakayı buraya yerleştiriyor. | Open Subtitles | أحدهم يضع رقاقة فوتوغرافية هنا |
| Fotoğrafik hafızası olan sensin. | Open Subtitles | أنت من يملك ذاكرة تصويرية |
| Abby, Ziva müthişti. Fotoğrafik hafızası var. | Open Subtitles | (آبي), (زيفا) كانت مذهلة لديها ذاكرة تصويرية |
| Reid, Fotoğrafik bir hafızan var. | Open Subtitles | ريد.لديك ذاكرة تصويرية |
| Sheldon'nun iyi bir Fotoğrafik hafızası var. | Open Subtitles | لدى شيلدون ذاكرة تصويرية |
| Dinle, senin şu Fotoğrafik hafızan var ya hani nasıl çalışıyor? | Open Subtitles | اسمعي، موضوع، ذاكرتك التصويرية هذا... كيف يعمل؟ |
| Fotoğrafik hafızanın beklenmedik lütufları. | Open Subtitles | النعمة الغير متوقعة. للذاكرة التصويرية. |
| - Fotoğrafik. | Open Subtitles | ذاكرة فوتوغرافيه إنها لعنه صدقيني - |