| Güzel bir yer. göl çevresindeki en büyük ev. Şerif... | Open Subtitles | لقد اخترت أجمل بقعة وأكبر منزل مجاور للبحيرة |
| Güzel bir yere yapmışlar. göl kıyısındaki en büyük ev. | Open Subtitles | لقد اخترت أجمل بقعة وأكبر منزل مجاور للبحيرة |
| "göl kenarındaki evin oluklarını temizleyin. | Open Subtitles | احرص على تنظيف الميزاب في البيت المجاور للبحيرة |
| Unutamayacağımız bir göl gezisiydi. | Open Subtitles | ويحيي,هذه كانت رحلة للبحيرة لن ننساها أبداً |
| Zeminden tavana, duvardan duvara camlar muhteşem bir göl manzarası sağlıyor. | Open Subtitles | يمنح الزجاج من الأرض حتى السقف ومن الحائط للحائط الآخر مشهداً رائعاً للبحيرة |
| - Oradaki göl için bir jet ski aldın. | Open Subtitles | أهديته دراجة مائية للبحيرة هناك |
| Ekipleri göl yoluna gönderin. | Open Subtitles | انه فى طريقه على اقدامه للبحيرة |
| 230 metrekarelik bir kullanım alanı ve ayrıca 100 metrelik de göl manzarası var. | Open Subtitles | دون الحاجة لذكر 350 قدم مقابل للبحيرة |
| Delmer'ın esas tutkusu, göl'dü. | Open Subtitles | كان عشق ديلمر للبحيرة |
| Delmer'ın esas tutkusu, göl'dü. | Open Subtitles | كان عشق ديلمر للبحيرة |
| Kathy'le bu hafta sonu göl kenarına gideceğiz. İstersen Anna'yı alıp sende gelebilirsin. | Open Subtitles | (كاثى ) وأنا سنذهب للبحيرة بعطلة نهاية الأسبوع |
| Bir göl için dip yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك قاع للبحيرة |
| Anne, bu gece konseyi göl evine topluyor, ayrilmadan önce. | Open Subtitles | لقد دعت (الأم) المجلس لهذه الليلة عند المنزل القريب للبحيرة قبل مغادرتها |
| O göl benim suçum değildi. | Open Subtitles | -ما حصل للبحيرة لم يكن بفعل يدي . |
| - Evet göl. - Bu tarafta. | Open Subtitles | -يجدر بك الذهاب للبحيرة حتى تلاقيه . |
| Kırsalda, göl kenarında... | Open Subtitles | إنه ريفي، مجاور للبحيرة... |