| Göz önünde olan insanlardan ilham alırız. gölgelerin içinde saklananlardan değil. | Open Subtitles | نحتاج أن يلهمنا من يخرج للضوء، وليس من يختفي في الظل |
| CIA, bombaların gölgesinde kuruldu ve o günden beri operasyonlarını gölgelerin içinde hallediyor. | Open Subtitles | كالة الاستخبارات المركزية إنشاؤها في ظل القنبلة والتشغيل في الظل منذ ذلك الحين. |
| Bu kişiler gölgelerin içinde yaşıyor. Bu yaratıklar toplumumuzun karanlık köşelerinde gizleniyor. | Open Subtitles | يعيش هؤلاء المدعون في الظل ويختبئون في زوايا داكنة من مجتمعنا |
| "Yüzünü görmemi engellemek için gölgelerin içinde durdu." | Open Subtitles | إنه يقيم في الظلال ليمنعني أن أنظر لوجهه بوضوح |
| Artık gölgelerin içinde saklanamazsın Marcus Collins. | Open Subtitles | لن تتوارى بعد الأن في الظلال ماركوس كولينز |
| İnsanlar kurtarılmayı hak ediyor. gölgelerin içinde kalarak bunu yapmak daha güvenli. | Open Subtitles | يستحق الناس أن ينقذوا، البقاء في الظل أكثر أماناً لك |
| Darkh'la içeriden savaşmak Darkh'la gölgelerin içinde savaşmakla aynı. | Open Subtitles | القتال Darhk من الداخل هو مجرد القتال Darhk في الظل. |
| gölgelerin içinde. Aydınlığın içindeler. Her yerdeler. | Open Subtitles | في الظلال , في النور في كل مكان |
| gölgelerin içinde, aydınlığın içindeler. Her yerdeler. | Open Subtitles | في الظلال , في النور في كل مكان |
| Ne zamandan beri gölgelerin içinde dolanıyor, Allah bilir neler duydu? ! | Open Subtitles | منذ متى وهي تختبأ في الظلال الله أعلم تستمتع إلى ماذا! |
| O hep buradaydı gölgelerin içinde. | Open Subtitles | كانت هنا دوماً.. في الظلال |
| Her zaman orada oluyor, gölgelerin içinde. | Open Subtitles | هو يقبع دائما في الظلال |