| 80'li yaşlarına kadar yaşadı, ve MS 720 yılında bu anıta gömüldü. | TED | وصل عمره الى الثمانيين، دفن تحت هذا النصب في عام 720 بعد الميلاد. |
| Tanrılar, lordlar ve mısır yer altına gömüldü. | TED | كان يتمّ دفن الآلهة والأمراء والذرة في العالم السفليّ. |
| 14 yaşında bir kız canlı canlı gömüldü ve oksijeni bitiyor. | Open Subtitles | مراهقة في الرابعة عشرة دفنت حية في صندوق وينفد منها الأوكسجين |
| Tabutundaki Pulaski'nin cesedi gömüldü. | Open Subtitles | في الصندوق ، مدفون مع جثمان المحقق بولاسكي |
| Bulduğumuz taş yerin dibine, hiçbir şeyin yaşayamayacağı kadar derine gömüldü. | Open Subtitles | وجدنا الصخرة مدفونة عميقاً جداً في الأرض, بحيث أن أي شيء يعيش, سيكون ضد كل الأسباب المعروفة. |
| Kimisi der şeytan öldü, Whitechapel'a gömüldü. | Open Subtitles | ♪ البعض يقول الشرير مات ♪ ♪ و دُفن بالكنيسة البيضاء ♪ |
| - Bu hazine 350 yıl önce Monte Kristo tarafından gömüldü | Open Subtitles | تلك الثروه قد تم دفنها بمونت كريستو منذ ثلاثه قرون و نصف اوه, ادموند ,انا كنت اريد |
| İlk eş öldürülemediği için diri diri gömüldü. | Open Subtitles | إذا دفن الزوجة الأولى على قيد الحياة ممكن ان لم تمت |
| Benim kurtuluşum beni öç almaktan kurtarabilecek olan kişilerle birlikte toprağa gömüldü. | Open Subtitles | خلاصى دفن مع الذى كان يمكن ان يقذنى من الثأر |
| Cesetler pişmanlık yüzünden gömülmedi, vahşi hayvanlardan korunmaları için gömüldü. | Open Subtitles | دفن الجثث ليس ندماً وإنما لحمايتها من الحيوانات البرية |
| Yine günlüğün içine gömüldü. O, çok sıkıcı. | Open Subtitles | لقد دفن نفسه في مذكِّراته مجدَّدًا إنَّه شخص ممل |
| Ancak Timgad inşasından 700 yıl sonra kumlara gömüldü ve o zaman bile, Afrika iklimi bugünkünden daha nemliydi. | TED | ولكن بعد 700 سنة من بناء تيمجاد، دفنت في الرمال، ومن ذلك الحين، والمناخ الأفريقي كان أكثر رطوبة مما هو عليه اليوم. |
| Yaşlı kızılderili şefinin laneti. Beyaz adam, kızgın ruhlarca toprağa gömüldü. | Open Subtitles | "لعنة الزعيم الهندي القديم التي دفنت الرجل الأبيض بواسطة الأرواح الغاضبة" |
| Gerçek hikâye kadınlar ve çocuklarla birlikte toprağa gömüldü. | Open Subtitles | دفنت القصة الحقيقية لؤلئك النساء والأطفال |
| Benim kardeşimdi ve annemle Solly amcanın arasına gömüldü. | Open Subtitles | كان شقيقي, وهو الأن مدفون بجانب والدتي, وعمتي سولي |
| Bu yangın kaza sonucu çıktıysa o zaman neden bizim bulunduğumuz ruh hastaları bölümüne gömüldü o? | Open Subtitles | لكن اذا كانت هذه حادثة لماذا هو مدفون في قسم المختلين عقليا في المقبرة |
| O zaman kafatası nasıl oldu da senin arka bahçene gömüldü? | Open Subtitles | إذا كيف لجمجمتها أن يعثر عليها مدفونة في حديقتك الخلفية |
| Bu da Howe ilk önce başka bir yere gömüldü demek. | Open Subtitles | تعني ان هاو قد دُفن في مكان ما أخر أولاً |
| Holy Shelter Bataklığı'na geri döndü ve Armandville'e gömüldü. | Open Subtitles | لقد عادت إلى الملتجأ المقدس و تم دفنها فى أرماندفيل |
| Toplu bir mezara gömüldü ve cesedi hiç bulamadı. | Open Subtitles | دُفنت في مقبرة عمومية و جثمانها لم يتم العثور عليه |
| Madene gömüldü ve raporda söylenenin aksine cesedi asla bulunamadı. | Open Subtitles | لقد تم دفنه في ذلك الكهف لم يتم العثور على جثته, ذلك الموجود في التقارير |
| Norman Bates'in annesi on yıl önce öldü ve Greenlawn Mezarlığı'na gömüldü. | Open Subtitles | ان والدة نورمان باتس قد ماتت ودفنت ... منذ عشر سنوات مضت |
| Eski Amerika... yaptığımız bu kara gömüldü ama almaya geldim. | Open Subtitles | الأمريكان القدماء دفنوا في هذه الارض من اجل استعادتها |
| Belli ki, Abydos Yıldız Geçidi enkazın içine gömüldü. | Open Subtitles | من الواضح , أن بوابة ابيدوس مدفونه في الركام. |
| Hiçbir yakını onu gömme sorumluluğunu üstlenmedi. Herhangi bir mezara gömüldü. | Open Subtitles | ولم يُعلن أحد من أفراد عائلته عن جثمانه ومنحوه دفنًا تقليديًا. |
| Kocam öldürüldü ve gömüldü. Bunu niçin saklayayım ki? | Open Subtitles | زوجي ميت ومدفون لمَ يجب أنّ أخفي الأمر؟ |
| O koltukta muhasebecim otururdu, şimdi çimentoya gömüldü. | Open Subtitles | محاسبيّ الذين اعتادوا على العمل هناك أصبحوا مدفونونَ تحتَ الإسمنت الأن. |
| Ama döküntünün altına gömüldü | Open Subtitles | ولكن لابُد أنه مدفونٌ تحت الأنقاض |