| İşte bu özelliğinizi Bay Quickly'i gömdüğümüz o kederli günde fark ettim. | Open Subtitles | لقد لاحظت هذه الصفة في اليوم الحزين الذي دفنا فيه السيد كويكلي. |
| Brian ve Darick i gömdüğümüz gün Kevin taziye için aradı | Open Subtitles | اليوم الذي دفنا فيه براين وديريك، اتصل كيفين ليقدم لنا تعازيه |
| Az önce gömdüğümüz İngiliz çocuğun çakmağıydı. | Open Subtitles | أنها تخص الفتى الأنجليزى الذى دفناه هناك |
| gömdüğümüz deniz gözünü aradım ama hiçbir yerde bulamadım. | Open Subtitles | بحثت عن الزجاج البحري الذي دفناه ولكني لم أجده بأي مكان |
| Her şeye rağmen, bugün burada 20 yıl önce gömdüğümüz zaman kapsülünü açmak için bulunuyoruz, böylece kim olduğumuzu ve bugüne kadar neler yaşadığımızı göreceğiz. | Open Subtitles | على أيّة حال ، نحن هنا اليوم لفتح الكبسولة الزمنيّة التي دفناها منذ 20 عاماً حتى نتمكّن من معرفة من نحنُ وما وصلنا إليه جميعنا اليوم |
| Buraya gömdüğümüz şey zararsız demiştin. | Open Subtitles | قلت أننا مهما دفنّا هنا فلا ضرر منه |
| Onları 4 yıldır görmüyoruz, oğlumuzu gömdüğümüz günden beri. | Open Subtitles | لم نراهم لأربع سنوات منذ دفننا إبننا |
| Onunla, Koreli fahişeyi gömdüğümüz yerde buluşacaksınız. | Open Subtitles | التقي به في المكان الذي دفنا به العاهرة الكورية |
| Hele hele senin üvey babanı gömdüğümüz o korkunç gecede kesin öyleydim. | Open Subtitles | و هو تماما ما كنت عليه تلك الليلة المريعة عندما دفنا زوج امك |
| Evet, seni cesedi gömdüğümüz yere götürebilirim. | Open Subtitles | حسناً , استطيع اخذك الى ذلك المكان حيث دفنا الجسد |
| Babasını boynuna kadar kuma gömdüğümüz zaman mesela. | Open Subtitles | مثل تلك المرّة التي دفنا أبي حتى عنقه في الرمال |
| Gümüşleri gömdüğümüz yerin burası olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقسم بأننا دفنا الطاقم هنا |
| Gümüşleri gömdüğümüz yerin burası olduğuna yemin edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقسم بأننا دفنا الطاقم هنا |
| 25 yıl evvel gömdüğümüz şeyin öyle kalacağına dair söz verdin. | Open Subtitles | لقد قطعت وعدًا منذ 25 عامًا، أن تحرص على أن تبقي على ما دفناه محفوظًا |
| 25 yıl evvel gömdüğümüz şeyin öyle kalacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | لقد قطعت وعدا منذ خمس وعشيرين سنة بأن ما دفناه سوف يبقى مدفونا |
| Onu gömdüğümüz gün dergi ölüyor. | Open Subtitles | في اليوم الذي دفناه انتهت المجلة |
| O az önce gömdüğümüz canavar değil. | Open Subtitles | أنه ليس الوحش الذى دفناه |
| Ve bir de bu gün gömdüğümüz adam! | Open Subtitles | وذلك الرجل الذى دفناه اليوم |
| Küçükken gömdüğümüz zaman kapsülünün haritası. | Open Subtitles | تبدو خارطة لكبسولة الوقت... التى دفناها ونحن اولاد SBO-SoFT |
| İyi fikir. Ben gidip arka bahçeye gömdüğümüz altınları çıkarayım. | Open Subtitles | حسنـاً سأخرج (سبائك الذهب) التي . التى دفناها في الحديقة الخلفية |
| - Ne kumsalı? Locke'u gömdüğümüz yer. | Open Subtitles | حيث دفنّا (لوك)، في المكان الذي عاشوا فيه |
| Alejandro'yu gömdüğümüz geceyi. | Open Subtitles | الليلة التي دفننا أليخاندرو بها |