| İstiyorsan adamını gönderebilirsin. Ben sadece şu anda yapılacak en iyi şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | لكَ إرسال رجلك إن أردت، أما أنا فأقوم بما هو الأفضل للوضع الآن. |
| Bu adamları oraya astronot olarak gönderebilirsin. | Open Subtitles | الأن , تريد إرسال هؤلاء الأولاد الى الفضاء , حسنا |
| Gerekirse bizi kontrol etmesi için bir ekip gönderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إرسال فريق ليأتي و يتحقق منا إذا كنت تحتاج لذلك |
| Güney Dakota'daki şu adrese mektup gönderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ارسال بريد على هذا العنوان في جنوب داكوتا |
| - Bisikleti istediğin zaman gönderebilirsin. - Ne? | Open Subtitles | يمكنك ان ترسلي تلك الدراجه في اي وقت ماذا؟ |
| Yani kazanma katları sadece 1, 3 ve 4 değil aynı zamanda 5 ve 6 çünkü oradan rakibini 2'ye gönderebilirsin. | TED | إذاً ليس فقط 1، 3، و4، هم مستويات فوز، بل وكذلك 5 و 6، حيث بإمكانك أن ترسل خصمك إلى 2 منهما. |
| Fransa'ya gitmen daha iyi olur, davamızı yaymak için bir şebeke kurarsın böylece bize para, ilaç ve telsiz gönderebilirsin. | Open Subtitles | من الأفضل, إن ذهبت إلى فرنسـا و أسست شبكـة لدعم قضيتنـا... حيث بإستطاعتهم أن يرسلوا إلينا... المال, الدواء, اجهزة اللاسلكي. |
| Kelimeler gönderebilirsin, ama ne söylediğini hiç bilemezsin. Tamam. | Open Subtitles | يمكنك إرسال الكلمات ولكن ليست لديك فكرة عما تغنيه |
| O şeyle Becca'yı üniversiteye gönderebilirsin. | Open Subtitles | أنك تستطيع إرسال بيكا للجامعه بهذا الشئ اللعين |
| Bu büyük stajyerlik işi için bana ödeyeceğin 29 dolarlık çeki posta ile gönderebilirsin. | Open Subtitles | تستطيع إرسال شيكي بمبلغ 29 دولار أو أياً كان المبلغ الذي ستدفعه لي لهذه الزمالة التدريبية الرائعة في البريد |
| Tüm evrak işlerini çekinmeden Niki'ye gönderebilirsin. | Open Subtitles | لا تتوانى عن إرسال كلّ المعاملات الورقيّة إليها |
| Yalnızca seni takip eden kişilere özel mesaj gönderebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك إرسال الرسائل الخاصة للأشخاص الذين يتابعونك فقط |
| Planları filoya gönderebilirsin. | Open Subtitles | مازال بإمكانك إرسال المخططات إلى الإسطول. |
| Öldüğüm zaman, faturamı eve gönderebilirsin. | Open Subtitles | * بعد أن أموت، تستطيعين إرسال الفاتورة الى بيتي. |
| - Bana çek gönderebilirsin. | Open Subtitles | ولكن أرى أن عليك الرحيل - بوسعكِ إرسال شيك لي - |
| Bak, anneme mesaj göndermek istiyorsan gönderebilirsin. | Open Subtitles | انظري، اذا اردتِ ارسال رسالة لأمي، لكِ الحرية في ذلك. |
| Bize e-posta gönderebilirsin. Fakat ben de bir süre gemide dolaşacağım. | Open Subtitles | يمكنك ارسال القائمة بالبريد الالكتروني ولكني سأبقى هنا لفترة |
| Bu arada geçidi tutmaları için ufak bir Atinalı kuvveti gönderebilirsin. | Open Subtitles | -فى هذه الاثناء يمكنك ارسال قوة اثينية صغيرة لاحتلال الممر |
| Belki babasıyla ilgili hikayenin bir versiyonunu gönderebilirsin. | Open Subtitles | ربما عليكِ أن ترسلي نسخة من القصة حول أبيها |
| Eğer Şerif Lobo için uygunsa bana bir kısmını gönderebilirsin. | Open Subtitles | {\pos(192,225)}إذا وافق الشريف المتزمت، ربما يسعك أن ترسلي لي بعضه |
| ...her zaman doğru insanlara telegraf gönderebilirsin. | Open Subtitles | أن ترسل دائماً البرقيات إلى الأشخاص المناسبين |
| - Benimle bir ajan gönderebilirsin, kendin gelebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن ترسل عميل معي أو تأتي أنت معي توقف عن هذا |
| Fransa'ya gitmen daha iyi olur, davamızı yaymak için bir şebeke kurarsın böylece bize para, ilaç ve telsiz gönderebilirsin. | Open Subtitles | من الأفضل, إن ذهبت إلى فرنسـا و أسست شبكـة لدعم قضيتنـا... حيث بإستطاعتهم أن يرسلوا إلينا... المال, الدواء, اجهزة اللاسلكي. |