|            Michael, zaten o pozisyonla ilgili görüşmen gereken birisi var.            | Open Subtitles |             أنت لديك بالفعل مقابلة عمل من أجل وظيفة زوجتك السابقة            | 
|            Hey Rach, Ralph Lauren'dan biri aradı. İkinci bir iş görüşmen var.            | Open Subtitles |             احدهم من رالف لورين اتصل لديك مقابلة ثانية            | 
|            görüşmen iyi geçti mi?            | Open Subtitles |             هل كانت المقابلة جيدة؟ أكره أن أقول ذلك وأسبب النحس لنفسي            | 
|            Bugün markette bir iş görüşmen vardı...            | Open Subtitles |             وكانت لديك هذه المقابلة في ذلك السوبرماركت؟            | 
|            Neyse, benim gitmem gerekiyor. Ve görüşmen için şans dilerim.            | Open Subtitles |             على أية حال، يجب أن أذهب وحظّ السعيد في مقابلتك            | 
|            Denetmeninle görüşmen nasıl geçti?            | Open Subtitles |             كيف كان لقاؤك مع ضابطة الخدمة لما قبل المحاكمة؟            | 
|            Savcıyla görüşmen nasıldı?            | Open Subtitles |             ماذا عن لقائك مع المدعي العام؟            | 
|            Şey, haberin olsun, sıradaki görüşmen aynı fikirde olmayabilir.            | Open Subtitles |             حسناً, معلومة صغيرة, إجتماعك التالي سيختلف معك            | 
|            Yarın saat 10'da Cornell'de bulunan Dr. Wein ile başka bir görüşmen olduğunu... hatırlatmak için aradım.            | Open Subtitles |             أنا أتصل لاذكرك بأن لديك مقابلة اخرى غداً            | 
|            Yarın sabah bir görüşmen daha var... ve eğer Dr. Wein'dan harikulade lafından başka bir şey duyarsam, seni her şeyden mahrum ederim.            | Open Subtitles |             لديك مقابلة اخرى غداً صباحاً وإذا سمعت أي شيء من الدكتور وين بشأن اي شيئ مدهش من تصرفاتك لن أصرف عليك بعدها            | 
|            Yarın saat 10'da Cornell'de bulunan Dr. Wein ile başka bir görüşmen olduğunu... hatırlatmak için aradım.            | Open Subtitles |             أنا أتصل لاذكرك بأن لديك مقابلة اخرى غداً            | 
|            Yarın sabah bir görüşmen daha var... ve eğer Dr. Wein'dan harikulade lafından başka bir şey duyarsam, seni her şeyden mahrum ederim.            | Open Subtitles |             لديك مقابلة اخرى غداً صباحاً وإذا سمعت أي شيء من الدكتور وين بشأن اي شيئ مدهش من تصرفاتك لن أصرف عليك بعدها            | 
|            Ya evleniyorsun ya da iş görüşmen var.            | Open Subtitles |             حسناً إما أنك تتزوج أو حصلت على مقابلة عمل            | 
|            Bugünkü görüşmen umarım iyi geçmiştir.            | Open Subtitles |             أتمنى أن تكون المقابلة كانت جيدة اليوم            | 
|            Bugünkü görüşmen umarım iyi geçmiştir.            | Open Subtitles |             أتمنى أن تكون المقابلة كانت جيدة اليوم            | 
|            Kurul'la görüşmen kaçta?            | Open Subtitles |             نعم متى موعد المقابلة مع الادارة؟            | 
|            Birileri ya da bir şeyler üzerinde çakacak mısın, bir bakacaksın. görüşmen bir saat sonra.            | Open Subtitles |             سوف نرى ما إذا ومضت على أي شيء أو أي مكان مقابلتك ستكون بعد ساعة            | 
|            Kimseyle görüşmeyeceksin, kimseyle konuşmayacaksın görüşmen dışında bu binadan başka bir yere adım atmayacaksın.            | Open Subtitles |             لا ترين أي أحد , لا تتحدثين الى أي أحد ولا تخرجي من هذه الشقة الا لتذهبي الى مقابلتك            | 
|            Bisikletçideki görüşmen nasıl gitti canım?            | Open Subtitles |             إذاً يا عزيزي ، كيف سارت مقابلتك في محل الدراجات؟            | 
|            Bay Hears'le görüşmen nasıldı?            | Open Subtitles |             كيف كان لقاؤك بالسيد " هاريست " ؟            | 
|            Evet, can düşmanınla görüşmen nasıl gitti?            | Open Subtitles |             أوه نعم, كيف كان لقائك مع "عدوتك اللدود" ؟            | 
|            Merhaba, Frost. Çabuk görüşmen bitti mi?            | Open Subtitles |             مهلاً يا فروست هل انتهى إجتماعك السريع ؟            | 
|            Anladığım kadarı ile görüşmen çok iyi geçmedi.            | Open Subtitles |             أرى بأن اجتماعك لم يسر على ما يُرام.            | 
|            Tabi ki.Bu senin öğretmen veli görüşmen ne de olsa.            | Open Subtitles |             . بالطبع . أنه أجتماع الأباء - و المعلمين اليوم            | 
|            Lawson'la olan görüşmen, 20 dakika önce başlamalıydı, seni aptal pislik.            | Open Subtitles |             لقاءك مع لاوسون كان من المفترض أن يبدأ قبل عشرين دقيقة أيها الغبي            | 
|            Gordan'la görüşmen nasıl geçti?            | Open Subtitles |             كيف صـار مؤتمرك مع (جوردن)؟            |