| Bir toplantıda, buluşmada ya da iş görüşmesinde, veya iki insan ortak bilgiler bildiklerini fark edince, ilerleyen bir ilişki. | TED | اجتماع أو مقابلة عمل أو مواعدة غرامية أو بعض العلاقات التي تتوطد بسبب أن الشخصين يدركون أنما يتقاسمون معلومات مشتركة. |
| Güvenlik incelemesi görüşmesinde bize iki yıl önce biten son ciddi ilişkinden bahsetmişsin. | Open Subtitles | الآن، أنتِ أخبرتينا في مقابلة الفحص. بأن علاقتكِ الجدية الأخيرة إنتهت قبل سنتين. |
| Ayrıca iş görüşmesinde nasıl konuşulacağı konusunda da kursumuz var. | Open Subtitles | لدينا ايضاً مقرر عن كيفية مخاطبة الاخرين في مقابلة عمل |
| İş görüşmesinde, asker cenazesinde falan da olur ya da ne düşünüyorum, hey, bilirsin bir gün şehir meclisine üye olmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | أو ربما مقابلة عمل أو مأتم عسكري أو كنتُ أفكر أتعلم إن أردت أن تصبح نائباً في مجلس البلدية في يوم ما |
| Gittiği her iş görüşmesinde kızması canımı sıkmıyor. | Open Subtitles | أنا لا أتدبر الذي كل مقابلة شغل يرتفع على، ينزعج. |
| Piper,etrafında üniversite mezunu insanların çevirdiği bir iş görüşmesinde olan sen değildin. | Open Subtitles | بايبر، أنكِ لم تكوني في مقابلة العمل، و مُحاطة بكل طلبة خرّيجي الجامعة |
| Bir burs görüşmesinde birine şunu sormak ahlaklılık mıdır? | Open Subtitles | هل من الأخلاق أن تسأل شخصاً في مقابلة منحة: |
| İş görüşmesinde bunu giyebilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | فقد فكرت أنه يمكنني ارتداؤها أثناء مقابلة العمل تلك |
| Bir iş görüşmesinde bunu paylaştığınıza inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق انك تريد أن تشركني بهذا أثناء مقابلة عمل |
| Ayrıca iş görüşmesinde nasıl konuşulacağı konusunda da kursumuz var. | Open Subtitles | كذلك لدينا دورة بكيفية الحديث مع أحدهم في مقابلة |
| sorumluluğunu bilen, kararlı ve iş görüşmesinde herkesin söylediği tüm niteliklere sahibim. | Open Subtitles | وكل الصفات الاخرى التي سمحت بذكرها بشكل غريب في مقابلة العمل |
| Onun normalde iş görüşmesinde olması gerekiyordu ve biz de küçük bir kaçamak yapmıştık. | Open Subtitles | من المفترض أن لديه مقابلة عمل هناك و نحن جعلناها عطلة قصيرة |
| İş görüşmesinde böyle bir şey sorabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن بإمكانك سؤالي عن هذا، قانونيا في مقابلة عمل. |
| Babama yardım edemiyorum,ama her stajerlik görüşmesinde bu gerçekleşiyor, sanki çalışmamışım gibi, kıçımı oynatamıyorum! | Open Subtitles | ليس لي دخل فيمن هو والدي, ولكن الأمر ما يلبث ان يطرأ بأي مقابلة تدريبية كما لو أنني لم أعمل كما لو أنني لم أعمل بجد |
| İş görüşmesinde sadece dükkandaki malları düzenleyeceğimiz söylememiştin. | Open Subtitles | لم تذكر في مقابلة التوظيف أنّنا سنكون أميني مخزن موقرين. |
| İş görüşmesinde çok arkadaş canlısıydı. | Open Subtitles | أيّ متطوعين؟ كانت ودّيةً جدًا في مقابلة العمل. |
| Louis Tobin görüşmesinde senin de olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منكِ ان تحضري مقابلة لويس توبن |
| Pittsburgh'de iş görüşmesinde olacağını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت ان لديك مقابلة عمل في بتسبورغ |
| İş görüşmesinde olduğuna dair niye yalan söyleyesin ki? | Open Subtitles | لماذا تكذب بشأن كونكَ في مقابلة عمل؟ |
| Yani 8 yaşındaki kızını bir iş görüşmesinde mi bıraktın? | Open Subtitles | إذا تركتِ طفلة بالثامنة في مقابلة عمل؟ |
| Çünkü telefon hala Lila'daydı yani Rebecca Sam'le görüşmesinde yalan söylüyordu. | Open Subtitles | لأن (ليلى) مازالت تملك هاتفها مما يعني أن (ريبيكا) كانت تكذب خلال تقييمها النفسي |