| Üzgünüm, bu güzel görüntün sana merhamet etmemi sağlamayacak. | Open Subtitles | آسف.. ولكن مظهرك الوسيم لن يجلب لك أي رحمة |
| Bence dış görüntün içinde neler hissettiğini yakaladı. | Open Subtitles | أظن أن الآن مظهرك الخارجي جعلكِ تدركين كيف تشعرين بسأن نفسك. |
| Eğer görüntün konusunda bu kadar endişeliysen, şu damarlı, beyaz yüzün için bir şey yapacak mısın? | Open Subtitles | أذا كنت قلق على مظهرك فهلستفعلشىءبخصوص... وجهك الأبيض الشاحب |
| Bunun yerine görüntün üzerinde çalış. | Open Subtitles | إعملي على مظهرك بدلاً من ذلك. |
| görüntün yüzünden değil tabii. | Open Subtitles | إنه ليس من أجل مظهرك. |