| Ormanda bir ayı gördüğün zaman yapman gerektiği gibi donup kaldım. | Open Subtitles | وقفت المجمدة مثلك من المفترض أن عندما ترى دب في الغابة. |
| Ama sonunda gücünü, yüceliğini gördüğün zaman, diğer insanlar görüntüden çekiliyor. | Open Subtitles | لكن عندما ترى أخيراً سطوته، عظمته، تنسى جميع البشر. |
| Bir çiçek gördüğün zaman onu koklamak istemez misin? | Open Subtitles | عندما ترى وردة، ألا تريد أن تشم رائحتها؟ |
| Mary kucağında bebeğiyle bir anneyi gördüğün zaman, ...hiç yüreğinde bir tutuşma hissettin mi? | Open Subtitles | ماري هل أحسست قط بحنين في قلبك عندما ترين أماً في الشارع و طفلها في ذراعها؟ |
| Ultrasonu gördüğün zaman gözlerindeki o sevinç gözyaşları... | Open Subtitles | دموع الفرح في عينيك عندما رأيت صورة الأشعة الفوق صوتية تلك |
| Onu bir daha gördüğün zaman tebrik ettiğimi söyle. | Open Subtitles | عندما تراها في المرة القادمة، أبلغها تهانئي |
| Birini gördüğün zaman yüzün kızarıyor ve kalbin çarpıyor. | Open Subtitles | وجهك يصاب بالإحمرار وضربات قلبك تزيد عندما ترى شخصا ما |
| Sanırım gördüğün zaman fikrini değiştireceksin. | Open Subtitles | اعتقد انكم ماذا تفعل؟ غيرت رأيك عندما ترى هذا واحد. |
| Bu ışığı gördüğün zaman, ne düşünüyorsun, yani-- | Open Subtitles | عندما ترى الضوء انت تعتقد انه يعني ,ماذا تعتقد انه يعني ؟ |
| Bir kadın gördüğün zaman sevişmek istiyorsun ama yapamıyorsun. | Open Subtitles | عندما ترى سيده تريد أن تمارس لكنك لا تعرف |
| Sadece tehlike gördüğün zaman uzaklaş demedim mi! | Open Subtitles | وانا اخبرتك عندما ترى خطر تهرب في الاتجاه المعاكس |
| Dan, Serena'yı gördüğün zaman her ne planlıyorsa, ailemizi yok etmeden önce ona durmasını söyler misin? | Open Subtitles | دان, عندما ترى سيرينا رجاءا أخبرها بأن تتوقف عن ما يكن تخطط له قبل أن تدمر هذه العائلة. |
| Polis arabası gördüğün zaman, yardım iste onlardan, | Open Subtitles | انزل و عندما ترى سياره شرطه اسألهم على المساعده |
| Ben hiç inanmadım ama gerçeği gördüğün zaman bu demir parmaklıklar kadar gerçek bir şekilde önünde dururken tanrısının gerçek olduğunu nasıl inkar edersin? | Open Subtitles | لم أصدق قط لكن عندما ترى الحقيقة. عندما تكون أمامك حقيقية كهذه القضبان الحديدية كيف تنكر أن إلهها حقيقي؟ |
| Bu numarayı videoda gördüğün zaman, onları ara. | Open Subtitles | ندعو لهم عندما ترى هذا الفيديو على هذا الرقم. |
| Bu seferki bileğimdeki yara izini gördüğün zaman olacak. | Open Subtitles | في ذلك الوقت عندما ترى ندبة في عرض معصمي |
| Ama bu kadar şiddet gördüğün zaman, gerçeten anladığın tek şey o oluyor. | Open Subtitles | لكن عندما ترى الكثير من العنف،سيصبح الشيئ الوحيد الذي تفهمه بصدق |
| Rüyanda birini gördüğün zaman bu, onlar senden bir şey istediği için değil sen onlardan bir şey istediğin için olur. | Open Subtitles | عندما ترين الناس في أحلامك فهذا ليس بسبب أنهم يريدون شيئاً منكِ بل بسبب أنكِ أنتِ تريدين شيئاً منهم |
| Arkadaşça bir yüz gördüğün zaman evinde olduğunu hissediyorsun. | Open Subtitles | يبدو المكان كالمنزل، عندما ترين وجه صديق |
| Ultrasonu gördüğün zaman gözlerindeki o sevinç gözyaşları... | Open Subtitles | دموع الفرح في عينيك عندما رأيت صورة الأشعة الفوق صوتية تلك |
| - Kardeşlerinin üzerlerine bombaların bırakıldığını gördüğün zaman ne hissettin? | Open Subtitles | ـ أجل ـ ما هو شعورك عندما رأيت القنابل تسقط على أخواتك و أخواتك؟ |
| Onu özlediğini biliyorum ama gördüğün zaman sakın üzülme. | Open Subtitles | أعلم أنك تشتاق إليها لكن لا تضطرب عندما تراها. |