| Eminim seni gördüklerine çok mutlu oldular. | Open Subtitles | أنا متأكده بأنهما كانا سعيدين برؤيتكِ |
| Seni gördüklerine çok sevinecekler. | Open Subtitles | سيكونون جميعاً سعيدين جدّاً برؤيتكِ. |
| Hatta kızlar bile bizi gördüklerine sevinmişti. | Open Subtitles | فقد فعلناها بالوصول إلى النادي بإمان, و بدت الفتيات مبتهجات برؤيتنا حتى! |
| Adamlar bizi gördüklerine sevinecek. | Open Subtitles | ـ سيكونون سعداء برؤيتنا ـ أجل |
| İnsanlar kendilerini, gördüklerine göre hissettiklerine göre, hatırladıklarına göre ve sadakatlerine göre ifade etme eğilimindedirler. | Open Subtitles | الناس يميلون إلى حب الفضفضة فيما يتعلق بما شاهدوه, وفيما يتعلق بما شعروا به. وفيما يتعلق بما يتذكروه, |
| Ekip gördüklerine inanmakta zorlanıyordu. | Open Subtitles | لا يُصدق الطاقم ما يرونه |
| gördüklerine, bildiklerine ihtiyacımız var, dostum. | Open Subtitles | نحتاج إليه يا رجل ما رأيته وما تعرفه |
| - Bizi gördüklerine sevinmediler. | Open Subtitles | -يبدو انهم غير سعداء برؤيتنا |
| Ancak bizi gördüklerine pek memnun olmayacaklar. | Open Subtitles | -لكنّهم لن يسعدوا برؤيتنا |
| Onların gördüklerine kimse katılmıyor. | Open Subtitles | لا أحد هناك يمكن أن يوافق حول ما شاهدوه |
| Sanırım gördüklerine inandılar. | Open Subtitles | اعتقد بانهم صدقوا ما شاهدوه! |
| Sadece gördüklerine inanırlar. | Open Subtitles | لا يعرفون إلا ما يرونه. |
| gördüklerine, bildiklerine ihtiyacımız var, dostum. | Open Subtitles | نحتاج إليه يا رجل ما رأيته وما تعرفه |