| -Evet. Anneni görene kadar bekle. Hiç bu kadar neşeli görmemiştim. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى أمك إنها لم تبدو مشعة هكذا أبداً |
| Seninle kafa bulduğumu sanıyorsun, ama gözlerini görene kadar bekle. | Open Subtitles | أعرف أنك تظن أنني أمازحك لكنني لا أفعل انتظر حتى ترى عينيه لا تنظر إليها مطوّلاً |
| Köpek için aldığım oyuncakları görene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى الألعاب التى احضرتها للكلب |
| Bir parça buraya. Bak oldu. Annen görene kadar bekle. | Open Subtitles | ونحن سنأخذها، إنظر إلى ذلك إنتظر حتى ترى أمك ذلك |
| O kahrolasıca yarasaları görene kadar bekle, adamım. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى هذه الخفافيش اللعينة يا رجل |
| Pekala, tamam. Şu göz kırpmayı bir de sevişme sahnesinde görene kadar bekle. | Open Subtitles | حسناً, فقط انتظري حتى تري تلك الغمزة في المشاهد الجنسية. |
| Eğer benim garip olduğumu düşünüyorsan bu kattaki diğer insanları görene kadar bekle. | Open Subtitles | إذا كنت تعتقدين أنني غريب، انتظري حتى ترين بعض الناس الآخرين في هذا الطابق |
| Evet, güzel, üst katı görene kadar bekle. Üzgünüm, çocuklar. Bunu açmam lazım. | Open Subtitles | أجل، انتظر حتى ترى الطابق العلويّ معذرةً يا رفيقاي، عليّ أن أردّ على هذا |
| Sürücünün içindekileri görene kadar bekle. | Open Subtitles | مهلا، انتظر حتى ترى ما هو على محرك الأقراص |
| Sürücünün içindekileri görene kadar bekle. | Open Subtitles | مهلا، انتظر حتى ترى ما هو على محرك الأقراص |
| Tavuk demişken bu geceye seçtiğim piliçleri görene kadar bekle. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك انتظر حتى ترى الفتيات اللاتي أحضرتهنّ لحفلة الليلة |
| Senin için ne aldığımı görene kadar bekle. | Open Subtitles | فقط انتظر حتى ترى ماذا احضرت لك |
| Hampton'daki kulübümü görene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظر حتى ترى فريقي في هامبتونز. |
| Ne yapacağımı görene kadar bekle. Moron. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى ماذا سأفعل أيها البليد |
| Hey Jim, Cheryl' a aldığımı görene kadar bekle... | Open Subtitles | جيم , إنتظر حتى ترى ماذا جلبت لـــشي |
| Bu enayilerin dişlerini görene kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظر حتى ترى أسنان هذه الحيوانات. |
| Seçtiğimiz evi görene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظري حتى تري المنزل الذي أعجبنا |
| Bu hiçbir şey daha. Asıl "Triskelion" u görene kadar bekle. | Open Subtitles | هذا لاشئ، انتظري حتى ترين الـ"ترسكليون". |
| Buna iyi diyorsan içine koyduğu hediyeleri görene kadar bekle. | Open Subtitles | ولو كنت تعتقد ان هذا جيد انتظر لترى ماذا وضعت بها |
| Burası yalnızca Sweetwater. Parkın geri kalanını görene kadar bekle. | Open Subtitles | هذه مُجرّد بلدة (سويت ووتر) انتظر حتّى ترى بقيّة المنتزه. |
| Olay yeri fotoğraflarını görene kadar bekle. | Open Subtitles | أنتظر حتى ترى صور مسرح الجريمه |
| Burda bir yabancı tuttuğumuzu görene kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظر حتى يرى بأن لدينا أحمق هنا |
| Evini görene kadar bekle. | Open Subtitles | إنتظري حتى ترين منزلك |
| Bu kılavuzu görene kadar bekle. | Open Subtitles | لا أطيق إنتظاراً حتى تري الكتاب |
| Onu görene kadar bekle, kelimeler onu tarif edemez. | Open Subtitles | انتظر حتى تراها فالكلام يعجز عن وصفها |
| Bugün aldıklarımı görene kadar bekle. Güzel bir Buick Randevous ve bu bebek hazır. | Open Subtitles | انتظروا حتى تروا الصفقات التي لدي لهذا اليوم |
| Kitty teyzeme ve Evan'a aldığımızı görene kadar bekle. | Open Subtitles | انتظري لتري ماذا أحضرنا لخالتي "كيتي" و "إيفان" |