"göreviyle" - Traduction Turc en Arabe

    • بمهمة
        
    • بالمهمّة
        
    CIA anti-terörizm birimi muhbirlerinden birini kurtarma göreviyle meşgul. Open Subtitles وحدة مكافحة الارهاب التابعة للسي آي ايه مشغولة بمهمة انقاذ احد مخبريها انهم يشكون ان احد عملائهم هو جاسوس
    Sistine Şapeli tavanının dekoratif fonuna 12 havariyi çizme göreviyle baş başa bırakılmıştı, ki o da İtalya'daki herhangi bir tavana benzeyecekti. TED و تم تكليفه بمهمة لرسم اثني عشرة حواريا على خلفية مزينة في سقف كنيسة (سيستينا)، و الذي كان ليبدو كجميع سقوف إيطاليا
    İmparator bizi, onları bulup yok etme göreviyle onurlandırdı. Open Subtitles الإمبراطور شرفنا .... بمهمة البحث عنهم وتدميرهم ...
    Tabii barisi tesis etme göreviyle silahlarin susturulmasi için Katanga'ya giderken ölmüs olmasi gerçekten hem çok aci hem de manidardir. Open Subtitles إنهُ أمر محزن و يدعو للسخرية أن تقع وفاته ...أثناء قيامه بمهمة
    O şu an diğer tarafta mevcut göreviyle ilgileniyor. Open Subtitles إنّها في العالم الآخر تقوم بالمهمّة الموكولة إليها
    O şu an diğer tarafta mevcut göreviyle ilgileniyor. Open Subtitles "إنّها في العالم الآخر، تقوم بالمهمّة الموكولة إليها" كيف فعلت ذلك؟
    Fakat bu sadece stresin hafıza göreviyle ilgili olduğu zaman ortaya çıkar - bu yüzden zaman baskısı bir listeyi ezberlemenize yardımcı olurken, bir arkadaşınızın korkutması olmaz. TED لكنه يظهر فقط عندما يتعلق التوتر بمهمة الذاكرة... فبينما قد يساعد ضيق الوقت في تذكر قائمة ما، فإن إخافة صديق ما لك لن يجدي ذات النفع.
    Beni hava harp okulundan hava komutasına, oradan da şimdiye getiren kariyerden sonra sistem mühendisi oldum. Geçenlerde NASA'nın Mars göreviyle ilgili bir mühendislik probleminde yer aldım. TED عبر خبرتي المهنية من الكلية الجوية إلى توجيه سفن الفضاء، إلى الوقت الحالي، أصبحت مهندس أنظمة، ومؤخراً تم توكيلي بمهمة حل مشكلة هندسية متعلََقة بعملية وكالة الفضاء "ناسا" في المريخ.
    Bunun gerçekten Ward ve Fitz'in göreviyle alakası olmadığını mı söylüyorsunuz? Open Subtitles أتريد حقاً أن تُخبرني بأن هذا ليس له علاقة بمهمة (وارد) و(فيتز)؟
    (Kahkahalar) "İyi" demokrasilere aittir ve onlar seçim yapmayan kötülüğe karşı, bazen zorla, demokrasiyi yayma göreviyle yükümlüdürler. TED (ضحك) الخير ينتمي للدول الديموقراطية والمكلفة بمهمة نشر الديقراطية حول العالم، أحياناً بالقوة، ضد شر تلك الدول التي لا تعقد انتخابات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus