| Ejder Savaşçısı olarak bu en kritik görevlerinden biri. | Open Subtitles | ، بصفتك المحارب التنين فإن هذا واحد من أهم واجباتك |
| Kara Pençe'nin görevlerinden biri Grimmlerle ilgli... herşeyi yeryüzünden silmek, | Open Subtitles | احدي مهام المخلب الاسود هي ابادة كل الاشياء الخاصه بالجريم |
| görevlerinden biri de telefona bakmak, Çavuş. | Open Subtitles | واحده من مهامك أيها الرقيب هى الرد على الهاتف |
| Şu andan itibaren Naomi yöneticilik görevlerinden alındı ve muayenehanede yetkiyi ben devralıyorum. | Open Subtitles | من الان وصاعدا,أنظرو الي منذ هذه الدقيقة ناعومي معفاه من واجباتها الاداريه |
| Son kez bu tür fidye görevlerinden birine gittiğimde, bir zindanda üç hafta geçirmiştim. | Open Subtitles | اخر مرة تواجدت بها فى واحدة من مهمات تسليم الفدية هذه قضيت ثلاثة اسابيع فى سجن تحت الارض |
| Teyla. Birçok ekibin görevlerinden dönmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | تيلا نحن ننتظر فرق عديدة للعودة من مهماتهم |
| Bataklık görevlerinden beri kum dolular. | Open Subtitles | تكون ممتلئة بالرمال من مهامّ المستنقع . |
| First Lady, yeminli görevlerinden senin söylediğin gibi asla kaçınmadı. | Open Subtitles | السيدة الولى ليس لديها واجبات مقسم عليها لتتجنبها كما قلت |
| Üç büyük monarşinin, kişisel işlerini görevlerinden ayıramadıkları için tamamen yok olmalarına şahit oldum. | Open Subtitles | لقد شهدت سقوط ثلاثة أنظمة ملكية بسبب فشل الملوك في فصل حياتهم الشخصية عن واجباتهم. |
| Kendini kurul görevlerinden azledilmiş say. | Open Subtitles | اعتبر نفسك معفي من كل واجباتك في البلاط الملكي |
| Polislik görevinin, karılık ve annelik görevlerinden daha önemli olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | . أتظنين أن واجبك كشرطية يفوق واجباتك كزوجة و أم |
| görevlerinden bir tanesi, tutarsızlıklara karşı gözlerini dört açmaktı. | Open Subtitles | أحد مهام تلك الأدارة كانت أن تبقى يقظة تجاه أدنى مخالفة فى الحصص |
| Sniperın görevlerinden biri de, düşman sahasına sızmaktır. Adam, kendini kanıtlamak istiyor... - Yeteneklerini onaylatmak... | Open Subtitles | من مهام القناص في الكلية أن يستطيع التسلل الى مواقع العدو انه يريد ان يثبت نفسه وتمرين نفسه لن يسمح بتفويت هذه الفرصة |
| Şimdi, senin görevlerinden biri koma süresince yeni hayatına geçişine yardım etmek. | Open Subtitles | الآن، واحدة من مهامك بينما هو في غيبوبة هي مساعدته في الانتقال إلى حياته الجديدة |
| Seni gözetlemeye göndermek için, günlük görevlerinden, seni alıyorum, Barton. | Open Subtitles | أنا أعفيك من مهامك اليومية، (بارتون)، سأرسلك ببعض المهام الإشرافية |
| Bir prenses olarak görevlerinden söz ederek şöyle der... | Open Subtitles | ومن ثم تذهب يعود إلى كونها أميرة؟ وانها تحصل ابلغ عن واجباتها كما أميرة. وكما تقول، |
| Ama madam işime adanmış olmamdan hoşlanmazdı... ve kendisini bir eş olarak görevlerinden tamamen soyutlamıştı. | Open Subtitles | لكن السيده لم تكن تحب هذا لذاأناكنتتخصصتلعمليهذا... و أعفاها الزوج من كل واجباتها الزوجيه. |
| Oğlun, Sam'i CIA görevlerinden birisine soktu. | Open Subtitles | ابنك ورط (سام) في إحدى مهمات الـ (سي آي إي). |
| Nasim "Dust Devil" görevlerinden birine şahit olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن (نسيم) قد شهد إحدى مهمات "الضباب الضاري". |
| Teyla. Birçok ekibin görevlerinden dönmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | تيلا نحن ننتظر فرق عديدة للعودة من مهماتهم |
| Tüm Lig üyelerini görevlerinden geri çağır. | Open Subtitles | أستدعي كل الأتحاد بعيدا من مهماتهم |
| Bataklık görevlerinden beri kum dolular. | Open Subtitles | تكون ممتلئة بالرمال من مهامّ المستنقع . |
| -Binbaşının görevlerinden biri silahlardaki az miktardaki gazları sivil laboratuvarlara götürmekti. | Open Subtitles | أحد واجبات الرائد كانت نقل كميات قليلة من الأسلحة الغازية إلى أحد مختبرات البحوث المدنية |
| Buna rağmen bu adamlar o topuzlarının yeniden çıkmasını beklemek için hastayız bahanesi uydurup görevlerinden kaçıyorlar. | Open Subtitles | ورغم ذلك هؤلاء الرجال يدعون المرض ويتجنبون واجباتهم بينما ينتظرون نمو شعرهم ! |
| Kulağında eski görevlerinden kalan bir verici var. | Open Subtitles | لقد تم تركيب وحدة إستماع صناعية لأذنه خلال إحدى مهماته القديمة |