| Goa'uld varlığına duyarlı uzaylı teknolojilerini daha önce de görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا تقنيات غريبة من قبل حساسة للغاية لوجود الجواؤلد |
| Buna kızgın değildik, neyse ki. Çünkü yıkıcı hâllerde olan birçok hasta görmüştük ve ölümün hayatın bir parçası olduğunu biliyorduk. | TED | لم نكن غاضبين، وهذا من حظنا، لأننا رأينا العديد من المرضى في وضع مؤلم، ونعلم أن الموت جزء من الحياة. |
| Yeni model daha çok bunun gibidir, ...ve bu örneğin birkaçını daha önce görmüştük. | TED | هناك نموذج جديد يشبه هذا كثيراً، ولقد رأينا بالفعل عدة إشارات لهذا. |
| Ya da sadece hatırlayabilirsin, çünkü biz zaten görmüştük değil mi? | Open Subtitles | يُمكنكِ أن تتذكري ما حدث فحسب لأننا رأيناه بالفعل، أليس كذلك؟ |
| Evet, mezar taşının altında Bu sabah görmüştük. | Open Subtitles | أجل، لقد رأيناها هذا الصباح عند شاهد القبر |
| Tüm o turistik yerleri zaten genç kızken görmüştük. | Open Subtitles | شاهدنا جميع السياح معا، و كنا مثل عندما كنا فتيات. |
| Önceleri bu tip grafikler görmüştük. Aslında gerçekten de üzeri biraz ıslak olan sert bir bilyenin üzerinde yaşıyoruz. | TED | لقد رأينا مثل هذه الصور التوضيحية من قبل نحن نعيش على ارضية رخام صلبة وفيها القليل من الماء |
| Yasaların amacının sosyal düzeni nasıl sağladığını görmüştük. | Open Subtitles | رأينا أن الهدف من القانون حماية النظام المدني |
| Bu çocuğu 15 dakika önce görmüştük. Onunla daha sonra kavga edelim. | Open Subtitles | لقد رأينا هذا الفتى منذ 15 دقيقة علينا أن نشاجرة. |
| Daha önce DNA ve biyolojiye tepki veren uzaylı maddeleri görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا مواد فضائية أخرى تتفاعل مع المكونات الحيوية , أو الحمض النووي |
| Buraya gelirken, limanda bir tekne görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا قارب في المرفأ ونحن في الطائرة |
| Buraya gelirken, limanda bir tekne görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأينا ذلك الشيء مع القارب عندما أتينا |
| 1 Marttı, birbirimizi görmüştük, ilk 4 Nisanda görüşmüştük. | Open Subtitles | يوم 1 مارس, رأينا بعضنا, يوم 4 أبريل التقينا أول مرة |
| Bunu daha önce görmüştük... ama Permian hep öbür taraftaydı. | Open Subtitles | لقد رأينا ألعاباً كهذه من قبل لكن بيرميان كان دائماً في المقدمة |
| Hani şu el ilanında fotoğrafını görmüştük ya? | Open Subtitles | كما تعلمِ،الذي رأينا صورته على ذلك المنشور ذلك الرجل المعتدي الجنسي, ذلك هو صديقي |
| Hatalı doğrular gösterebilir. Daha önce bunu görmüştük. | Open Subtitles | يمكنه أن يعطي نتيجة خاطئة لقد رأيناه من قبل |
| Kendisinden nefret eden not bıraktı. Daha önce görmüştük. | Open Subtitles | تاركاً رسالة كراهية لنفسة لقد رأيناها كلانا من قبل |
| Birisi kurutucudan beni giysilerimi almış... ve sonra adamın benim pantolonumu giydiğini görmüştük! | Open Subtitles | شخص ما اخد اغراضي من المجفف ومن ثم شاهدنا ذلك الرجل من الطابق الثاني يرتدي بنطالي |
| Eh, daha önce bunu görmüştük. Tekrardan göreceğimize şüphe yok. | Open Subtitles | حسنا,لقد راينا ذلك من قبل لا شك أننا سنراه مجددا |
| Ama onlar yamyamdı. Diğer oyuncakları yediklerini görmüştük. | Open Subtitles | و لكنهم متوحشون لقد رأيناهم يأكلون الدمى الأخرى |
| Onu bir hayır işi toplantısında görmüştük ya. Çok nazik birine benziyordu. | Open Subtitles | تذكر, شاهدناه أثناء جمع التبرعات بدا رجل لطيف |
| Önce de görmüştük. Meksika Özel Kuvvetleri, Juarez'deki uyuşturucu ticaretini alırlar. | Open Subtitles | لقد رأينها الأمر قبلًا، قوّات خاصّة مكسيكيّة تتولّى عمليّة تجارة مخدّرات في (هوارِز)، |
| Biz, gücünü gittiği yerden alan bir tane görmüştük. | Open Subtitles | رَأينَا قوَّةَ سحبِ واحدة مِنْ مصدر في هذا الاتجاه. |
| Soruşturmadaki her yeri görmüştük. Eğer o zaman bu teknoloji olsaydı onu çok daha hızlı bulabilirlerdi. | TED | ورأينا جميع الأماكن في التحقيق حيث لو تواجدت التكنولوجيا، لوجدوها بشكل أسرع. |
| Birçok şey görmüştük fakat belki de şimdiye kadar gördüklerimiz hiçbir şeydi. | Open Subtitles | بكل ما مررنا به ربما لم نر شيئاً بعد |
| Merhaba, Bay kaslı, sizi az önce sirkte görmüştük. | Open Subtitles | أنت، يا سيد عضلات، لقد رأيناك للتو هناك بالسيرك |