Burada daha önce kimsenin görmediği koca bir dünya var. | Open Subtitles | يوجد عالم كامل هنا الذي لم يره أحد من قبل |
Bir iletişim tsunamisine yakalanmamız gerekiyordu, dünyanın eşi ve benzerini hiç görmediği türden. | TED | كان من المفروض أن نكون محاصرين بتسونامي من التواصل، بشكل لم يره العالم من قبل. |
Kimsenin görmediği yüzüm! Bu birçok insan için mükemmel bir deneyim. | Open Subtitles | كنت في الجانب المظلم رأيت عالم لا يجب أن يراه أحد |
Onu gören herkes, onu hiç görmediği konusunda ısrar eder. | Open Subtitles | وكل شخص رآها, يُصرّ فجأة انها لم يراها مطلقا . |
Yağmur azaldığında şempanzeler, ekibin daha önce görmediği bir şekilde davranıyor. | Open Subtitles | عندما ينحسر المطر تتصرّف الشمبانزي بطريقة لم يرها الطاقم من قبل |
Daha önce kimsenin görmediği kendine has bir tarzı vardı. | Open Subtitles | كان لديها أسلوبها الخاص، والذي لم يسبق وأن رآه أحد |
Ölümünden sonra Alois otopsisini yapar ve Auguste'nin beynin de daha önce görmediği tuhaf plaklar ve yumaklar bulur. | TED | بعد وفاتها، قام ألويس بتشريح جثتها، ووجد ترسبات وتجاعيد غريبة في دماغ أوجستا.. شيء لم يشاهده من قبل في حياته. |
ve bu senin dışında başka kimsenin görmediği bir şey. VV: Bu fotoğraf aslında keşif araçlarımızdan birinin. | TED | وهذا شيءٌ لم يره أحدٌ غيرك، صحيح؟ فيكتور: نعم، هذا بثٌّ من أحد المسابيرِ الآلية. |
Eğer gerçekten her şeyden uzaklaşmak ve daha önce hiç görmediğiniz bir şey görmek, ve daha önce kimsenin görmediği bir şeyi kesinkes görmek istiyorsanız, denizaltına binin. | TED | إذا كنت فعلا تود أن تبتعد عن كل شئ وترى شيئا لم تشاهده أبدا ويكون لديك فرصة ممتازة لمشاهدة شئ لم يره أحد, إدخل في داخل غواصة |
Size söylediğim, o adada daha önce hiçbir beyaz adamın görmediği bir şey var. | Open Subtitles | أخبرك أن هناك شيئاً على هذه الجزيره لم يره رجلاً أبيض أبداً |
Kentten ayrıldığından beri hiçbirimizin görmediği biri. | Open Subtitles | الرجل الذى لم يراه احد منا منذ ان تركنا البلده |
Ve kimse onu yürürken görmediği halde... hükümet, Oswald'ın o mesafeyi yürüdüğünü söylüyor. | Open Subtitles | و على الرغم من أحدا لم يراه يمشي تقول الحكومة أن أوزوالد قطع تلك المسافة |
Senden başka kimsenin görmediği bir rüya için her şeyi tehlikeye atmanın sihridir. | Open Subtitles | إنه سحر التضحية بكل شيء من أجل حلم لا يراه أحدٌ غيرك |
Hiç kimsenin görmediği gibisini hem de... | Open Subtitles | سوف ارهيم البطوله التي لم يراها احد قبلهم |
Yüzbaşının hiç görmediği bir çocuğu olmuş O'ndan. | Open Subtitles | وطفلتها التي أنجبتها منه التي لم يراها مُطلقاً. |
Burada binlerce dönümlü bir orman arazisi var, kimsenin görmediği yerler. | Open Subtitles | هنالك آلاف من الفدان بالغابة أماكن لم يرها احد من قبل |
Bir erkek hiç görmediği bir kadın için nasıl heyecan duyabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لرجل الشعور بالإثارة تجاه امرأة لم يرها في حياته؟ |
Problem ise, daha önce hiçbirimizin görmediği bir adamı arıyor olmamız. | Open Subtitles | المشكلة أننا كنا نطارد رجلاً لا أحد منا رآه من قبل. |
Hiç kimsenin görmediği bir altın dağı yapmak için. | Open Subtitles | وقد بنيت جبل الذهب الذي لم يشاهده أحد من قبل |
Hercules, dünyanın o güne kadar görmediği bir güce sahipti. | Open Subtitles | إمتلك هرقل قوة لم يسبق للعالم أَن رأى مثيلاً لها |
İki yıl içinde Amerikalıların daha önce hiç görmediği ve tatmadığı bir yoğurdu piyasaya süreceğiz. | TED | خلال سنتين، سننتج هنا زبادي لم تره أميركا قط ولم تتذوق مثله أبدًا. |
Bu da dünyanın daha önce görmediği evrensel bir trafik sıkışıklığına neden olacak. | TED | وذلك سوف يوصلنا الى اختناق مروري عالمي لم يرى مثله العالم من قبل. |
Yakında bu galaksi bizim kuşaklarımızın hiç görmediği bir savaşa girecek. | Open Subtitles | وسرعان ما ستتورط هذه المجرة في حرب لم يرَ جيلنا لها مثيلا |
Birkaç yıl içinde insanoğlunun hiç görmediği meyveleri yetiştirmiş olacağız. | Open Subtitles | في خلال سنوات قليلة سنقدم للعالم فواكه لم يشهد لها مثيلاً |
Demek istediğim... filmi görmediği o kadar belliydi ki, öyle değil mi? | Open Subtitles | من الواضح أنه حتى لم ير الفيلم أليس كذلك؟ |
Nil'in dalgalarını gördüm, ve hiçbir beyazın görmediği yerli kabilelerini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت منابع نهر النيل وقبائل بدائية لم يشاهدها أى رجل أبيض من قبل |
Tek bildiğimiz babamın seni bir daha görmediği. | Open Subtitles | كل ما نعلمه أن أبانا لم يرك مجددًا |