| Çeşitlilik ve karşıtlıklarla dolu bir dünyada, ahmak vaizler, tıpkı benim olduğum gibi, yalnızca ahmak vaziler, gerçeklik kattıkları mitler ve kurgular arasında çelişki görmezler. | TED | أدركت أن العالم مكتظ بأنواع الاختلافات والتناقضات، بدعاة حمقى، فقط الدعاة الحمقى كما كنت، من لا يرون تناقضات في الأساطير والوقائع التي يستعملونها لتأكيد صحتها. |
| -Patronlar hedefı asla görmezler. | Open Subtitles | الزعماء لا يرون الهدف أبداً يعقدون الصفقة فحسب |
| Bu sayede babalarının parçalandığını görmezler. | Open Subtitles | وبهده الطريقة لم يرون والدهم مقسم الى اشلاء |
| Beni burda görmezler, bekleyip atlatırım. | Open Subtitles | أنهم لن يروني هنا فقط انتظر اللحظة المناسبة |
| Gölgelere saklanıp hızlı hareket edersem beni görmezler. | Open Subtitles | لن يروني إذا تسترت بالظلال وتحركت بسرعة |
| Umarım bizi görmezler. | Open Subtitles | هذا ما كان ينقصني اتمنى الا يرونا |
| Gençler tweetlemeyi reklam olarak görmezler. | Open Subtitles | الشباب لا يرون أن ارسال التغريدات وسيلة للنشر |
| Çoğu insan, Pepper gibilerinde güzellik görmezler. | Open Subtitles | معظم الناس لا يرون الجمال بشخص مثل بيبر يرون العيب |
| İşte buyurun. 70 kabine bakanı, 114 Başkanlık danışmanı-- bu arada, bunlar Devlet Başkanını, televizyon hariç asla görmezler. | TED | هناك تذهب. الوزراء 70، المستشارين الرئاسيين 114 -- بالمناسبة، الذين لا يرون الرئيس، إلا على شاشة التلفزيون، |
| Çünkü insanlar burada başka birşey görmezler: | Open Subtitles | لأن الناس هنا لا يرون أي شئ آخر |
| Sadece senin gibi erkekler benim gibi kızları görmezler. | Open Subtitles | فقط الرجل مثلك لا يرون الفتيات مثلي |
| İnsanlar gözlerinin içine bakarlar ve hiçbir şey görmezler. | Open Subtitles | نيظر الناس إلى عينيك ولا يرون أي شيء |
| Bize karşı hiç birşey duymazlar... görmezler... konuşmazlar. | Open Subtitles | ...هم لا يسمعون شيئاً ضدنا ...لا يرون لا يتحدثون |
| Valenin yanına çekersin arabanı, insanlar "araban güzelmiş" der ama içinin ne hâlde olduğunu görmezler. | Open Subtitles | تتوقف عند خادم توقيف السيارات فتقول الناس"سيارة رائعة" لكن لا يرون ما الذي يحتاج له في الباطن |
| Gözleri var ama görmezler. | Open Subtitles | ولديهم أعين لكنهم لا يرون |
| Umarım beni görmezler. | Open Subtitles | وآمل انهم لا يروني. |
| Hayır, görmezler. | Open Subtitles | -كلّا، لن يروني . |
| Umarım bizi görmezler! | Open Subtitles | اتمنى الا يرونا |
| Şimdi çıkıp kaçarsak bizi görmezler. | Open Subtitles | إن هربنا الآن, لن يرونا. |