| Belki bir şey onu alıp götürmüştür, belki geri gelecektir. | Open Subtitles | ربما اخذه شيء ما ربما عليك ان تعودي ادراجك |
| Eminim onu güvenli bir yere götürmüştür. | Open Subtitles | انا متأكدة من انه قد اخذه .لمكان امن ليحفظه فيه |
| Ben nereden bileyim. Belki de götürmüştür. | Open Subtitles | انا لا اعلم ربما هو اخذه |
| Belki de çantadakileri deşifre ettirme amacıyla üniversitedeki bir uzmana götürmüştür. | Open Subtitles | ربما أخذها إلى الجامعة, لكي يحصل على خبير ليفك تشفيرها |
| Onu mezarlara götürmüştür. Acele et, Dante. | Open Subtitles | لقد أخذها إلى القبور أسرع يا دانتي |
| Belki de yaratık onları kimsenin kendisini rahatsız edemeyeceği bir yere götürmüştür. | Open Subtitles | ربما المخلوق سحبهم بعيداً ربما أخذهم لمكان لا يتم إزعاجه به |
| Belki yanında götürmüştür. | Open Subtitles | ربما أخذهم معه |