| O adamları, insanlarımızı bıraktığın yere götürmene ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنت تعرف المكان بالضبط نحتاج منك أن تأخذ هؤلاء الرجال إلى المكان الذي تركت فيه رجالنا |
| Oğlumu bir yolculuğa götürmene izin vereceğimi nereden düşündün? | Open Subtitles | ماذا يجعلك تتوقع بإني سوف أوافق على أن تأخذ إبني فى رحلة على الطريق؟ |
| Annemi oraya götürmene ihtiyacım var. Bunu yapabilir misin? | Open Subtitles | أودّك أن تأخذ أمي لهناك، أيمكنك فعل ذلك؟ |
| Hayır onu götürmene izin veremem | Open Subtitles | لا ، أنا لن أسمح لك بأخذه معك. |
| Onu oraya götürmene izin vermemeliydim. | Open Subtitles | لم يجدر بي السماح لك بأخذه هناك |
| Ve bu cihazı tekrar NSA'ya götürmene izin verirsem ne olayım. | Open Subtitles | وسأكون ملعونًا إن تركتك تعيده إلى وكالة الأمن القومي. |
| Annemi oraya götürmene ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة لك أن تأخذ والدتي هناك. |
| - Bokunu başka yere götürmene ihtiyacım var. | Open Subtitles | - أريد أن تأخذ بضاعتك لمكان آخر |
| Eve götürmene izin mi verdiler? | Open Subtitles | هل يسمحون لك بأخذه للمنزل؟ |
| Onu eve götürmene izin veriyorum. | Open Subtitles | أنا آذن لك بأخذه إلى منزله |
| Onu Ulusal Güvenlik Ajansı'na geri götürmene izin verirsem ne olayım. | Open Subtitles | وسأكون ملعونًا إن تركتك تعيده إلى وكالة الأمن القومي. |
| - Geri götürmene izin vermem. | Open Subtitles | - لن أدعك تعيده. |