| Dünya'ya bebek kuzenin Kal-El'e göz kulak olmak için gidiyorsun. | Open Subtitles | رحلتك للأرض لكي تعتني بقريبك الرضيع كال إل. |
| Bana göz kulak olmak için. | Open Subtitles | لكي تعتني بي |
| Ama Marshall buraya annene göz kulak olmak için gelmiştin hani? O sana göz kulak oluyormuş gibi görünüyor. | Open Subtitles | ظننت أنك هنا لتعتني بأمك، ويبدو أنها مَن تعتني بك |
| Ayasha ve bebeğine göz kulak olmak için büyükannemi terk edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أدع جدّتي لتعتني بها والطفل |
| Ağabeyim, bana göz kulak olmak için okulu bıraktığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | كما تعلم، أخي تخلى عن المدرسة ليعتني بيّ. |
| ...kardeşime göz kulak olmak için kim yanında olacak? | Open Subtitles | من سيكون هناك ليعتني باخي؟ |
| Çünkü kısa bir süre sonra sana göz kulak olmak için buralarda olmayacağım. | Open Subtitles | لأنني لن أكون هنا لفترة طويلة ي للاعتناء بهم،؟ فهم؟ |
| Sana göz kulak olmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأعتني بكِ |
| Kendi ailene göz kulak olmak için devletin cihazlarına el koymak çok duygulandırıcı. | Open Subtitles | إنه أمر مؤثر جداً كيف بإمكانك إختراق آلية الدولة لتعتني بعائلتك |
| Çocuklar, Marshall Amcanız babasını kaybettikten sonra annesine göz kulak olmak için bir süre evde kalmaya karar verdi. | Open Subtitles | يا أطفال ، بعد ما خسر عمكم (مارشل) أباه بقى في المنزل مدةً ليعتني بأمه |
| O geceden beri sana göz kulak olmak için elimden geleni yaptım ve karşılığında hiçbir şey beklemedim, bir teşekkür bile. | Open Subtitles | انا فعلت افضل ما استطيع للاعتناء بك منذ تلك الليلة وانا لم اسئلك اي شيء في المقابل ولا حتى |
| Bana göz kulak olmak için kalsan sorun olmaz değil mi? | Open Subtitles | لا أفترض أنك ستمانع البقاء للاعتناء بي وحسب. |
| Sana göz kulak olmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأعتني بكِ |