| bizim Gözcü Birliği'ne katılmamızı istemiyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنّكِ لا تُريدين أن ننضم إلى فَيلق الإستطلاع |
| Tabii ki Gözcü Birliği'ne katılmak istemiyorum. | Open Subtitles | ماذا؟ بالطبع أنا لا أريد الإنضمام إلى فَيلق الإستطلاع |
| Açıkçası sizi Gözcü Birliği'ne katılmaya ikna etmek için buradayım. | Open Subtitles | بصراحة، أنا هنا لإقناعكم بالإنضمام إلى فَيلق الإستطلاع |
| Gözcü Birliği'yle yangın arasında bir bağlantı olmalı. | Open Subtitles | مما يعني أنه من المحتمل هناك صلة بين أسطول المراقبة و الحريق. |
| Güvenlik duvarı alarmlarını kapatmadan Gözcü Birliği'ni daha fazla araştıramam. | Open Subtitles | و لا أستطيع البحث بعمق أكثر من ذلك بشأن أسطول المراقبة بدون إطلاق إنذرات جدار الحماية. |
| Donanma Gözcü Birliği'ne sattın mı hiç? | Open Subtitles | هل قمتي بالبيع قط لأسطول المراقبة البحري؟ |
| Gözcü Birliği mikroçiplerinden olduğuna eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد جداً أنها رقاقة أخرى لأسطول المراقبة. |
| Kaptan Levi'nin Gözcü Birliği'ne katılmadan önce başkentin yeraltı dünyasında ünlü bir hayduttu. | Open Subtitles | .فقد كان سفّاحًا شهيرًا في عالم الجريمة بالعاصمة، قبل انضمامه إلى الكتائب الاستكشافية |
| Ancak bir görevden döndükten sonra Gözcü Birliği'nin gerçek bir üyesi olduğunu kabul ederler. | Open Subtitles | يُقال أنّك تُصبح عُضوًا كاملاً في فَيلق الاستطلاع فقط بعد نجاحك في العودة حيًّا من مُهمّة |
| Gerçekten Gözcü Birliği'ne mi katılacaksın? | Open Subtitles | أنت ستنضمّ حقًّا إلى فَيلق الإستطلاع؟ |
| Ayrıca Gözcü Birliği'ne katılmanın en iyi seçim olduğunu da söyleyecek değilim. | Open Subtitles | ،و أنا لن أقول شيئًا مثل " الأشخاص الأفضل عليهم بالإنضمام إلى فَيلق الإستطلاع |
| 624)}Bu dört yıl içinde Gözcü Birliği'nin %60'dan fazlası hayatını kaybetti. | Open Subtitles | ،في تلك السنوات الأربع أكثر من 60 % من أفراد فَيلق الإستطلاع قد فقدوا حياتهم |
| O halde hepinize Gözcü Birliği'ne hoş geldiniz diyorum! | Open Subtitles | إذًا أنا أُرحِّبُ بالجميع هنا ! في فَيلق الإستطلاع |
| Öyle olsa bile, Gözcü Birliği bağlantısını açıklamıyor. | Open Subtitles | حسناً، إذا كان كذلك، فمازال لم يفسر العلاقة بينهم و بين أسطول المراقبة. |
| Şimdiki Gözcü Birliği sorunu çözmek için donanmayla çalışıyordu. | Open Subtitles | أسطول المراقبة الحالي يعمل مع البحرية لإصلاح هذه المشكلة. |
| - Gözcü Birliği "Aquamarine" isimli gizli bir proje üzerinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | أسطول المراقبة قد عملوا على مشروع سري للغاية يدعى "أكوامارين". |
| - Gözcü Birliği'nin bir kısmı. | Open Subtitles | جزء من أسطول المراقبة البحري. |
| Gözcü Birliği'nin mikroçiplerinden olduğu onaylandı. | Open Subtitles | حسناً، لقد أكدت أن هذه في الحقيقة، رقاقة لأسطول المراقبة. |
| Gözcü Birliği'nin mikroçiplerinden olduğu onaylandı. | Open Subtitles | لقد تمكنت من التأكيد على أن هذه في الواقع، رقاقة لأسطول المراقبة. |
| Eren Gözcü Birliği'nin sorumluluğu altına girip duvar dışındaki görevlerine kendini adamış oldu. | Open Subtitles | .لقد تمّ وضع إيرين تحت مراقبة الكتائب الاستكشافية .و قد كان هو الآخر قد كرّس نفسه للخروج في مهمة خارج السور |