| Böylelikle ben de gülerim ve senin kızmadığını anlarım. | Open Subtitles | حتى يمكنني أن أضحك وأدرك أنكي لستِ غاضبة من أي شيء |
| Gülerken daha da çirkinim, ama mutlu olduğumda gülerim. | Open Subtitles | إننى أكثر قبحاً حين أضحك و لكن إننى أبتسم حين أكون مسروراً |
| "Bence, o çok komiktir, Sürekli gülerim ona." | Open Subtitles | بينما أضحك أنا طيلة الوقت لأني أجده مضحكاً جداً |
| Düşersen gülerim. | Open Subtitles | إذا سقطتي سأضحك. |
| Buna gülerim, Haa, ha, ha! | Open Subtitles | شيء يدعوا للضحك! |
| 40 yıl sonra bile hâlâ gülerim. | Open Subtitles | لا يزال الأمر يضحكني بعد 40 سنة |
| Ben bir zaman yolcusuyum. Arkeologları işaret edip, onlara gülerim. Profesör River Song. | Open Subtitles | أنا مسافر عبر الزمن أشير و أضحك على علماء الآثار |
| Seks yaparken gülerim. Sadece... Bu çeşit ciddilikten bahsetmedim. | Open Subtitles | أنا أضحك أثناء الجماع ليس بهذا النوع من الجدية |
| Ama ben, sadece münasipse gülerim. | Open Subtitles | و لكني أضحك عندما يكون الوقتُ مناسباً , موافق ؟ |
| Bizleri korumaya çalıştığını ima ediyorsan buna gülerim işte. | Open Subtitles | لا تقل لي أنها كانت تحاول حمايتنا وتجعلني أضحك. |
| Ağlarım, gülerim. Sinirlenirim, deliririm. Ailem var, sorumluluklarım var. | Open Subtitles | أضحك وأبكي، وأغضب مثلك ولديّ عائلة ومسؤوليات |
| Youtube'da gülmekten nefessiz kalanların videolarındaki gibi gülerim. | Open Subtitles | أنا أضحك مثل الشؤم في أشرطة الفيديو على يوتيوب. |
| Affedersin, gergin olduğumda gülerim | Open Subtitles | أعتذر ، دوماً أضحك عندما أضطرب. |
| Sinirlendiğimde, ben de gülerim, işte böyle. | Open Subtitles | ...عندما أغضب بشدة أكـ أضحك بشدة , مثل هذه |
| Yani ağlamıyorum demiyorum. Ama arada sırada gülerim. | Open Subtitles | لا أقول أنا لا أبكي لكن في الوسط, أضحك |
| Ama gerçekten üzüldüğüm zaman, gülerim. | Open Subtitles | لكن عندما أكون حزينة جداً, أضحك. |
| Hayır, ben sadece mutluyken gülerim. | Open Subtitles | كلا، كلا، أنا أبتسم فقط عندما أكون سعيدا. |
| Fakat onu ne zaman görsem, yüzüne gülerim. Aynısını yapacaksın, anladın mı? | Open Subtitles | لكنني أبتسم كثيراً عندما كلما أراه |
| Osurduğu için şimdi gülerim. | Open Subtitles | والان سأضحك لانه اخرج غازاً |
| Veto. Bütün düğün boyunca gülerim. | Open Subtitles | "فيتو" سأضحك الى نهاية المناسبة |
| Buna gülerim dostum. | Open Subtitles | شيء يدعوا للضحك! |
| Anısı gözümde o kadar net ki hâlâ gülerim. | Open Subtitles | أستطيع رؤيته بوضوح ولا يزال يضحكني |
| Buna kıçımla gülerim işte. | Open Subtitles | يالها من مزحه لعينه |