| günahlarımı bildiğinize göre, erdemlerimi de bilebilirsiniz. | Open Subtitles | بمّا أنّك تعلم خطاياي الآن، أريدك أن تعلم مزاياي أيضاً. |
| Bayan Elda, eğer Kefaretçi'yi bulursam ve o günahlarımı alırsa, annem unutur mu? | Open Subtitles | سيدة إيلدا ، إذا استطعت لقاء آكل الخطايا وأكل خطاياي هل تنسى أمي ؟ |
| Benim acımı dindirip kurtuluş yoluna erdiren ve bütün günahlarımı temizleyen el buydu! | Open Subtitles | أشفتني من الألم و التي قادتني إلى طريق التوبة و تطهير كلّ ذنوبي |
| - günahlarımı kabul ettim. Bitti artık. - Hayır, bitmedi. | Open Subtitles | ـ لقد غفرّت عن ذنوبي و أنتهى الأمر ـ كلا |
| Senin merhametinin yardımıyla, günahlarımı itiraf etmeye, günahlarımın kefaretini ödemeye ve yaşantımı düzeltmeye sabırla azmediyorum. | Open Subtitles | أنا قررت وبعزم، وبمعونة بركت الرب .. أن أعترف بخطاياي لأؤدي كفارتي وأتطهر .. وأغير حياتي |
| "benimkinden çok daha iyi ve saf olan kalbinde, günahlarımı affedersin." | Open Subtitles | " . قلب أفضل و أطهر من قلبي. لتسامحيني على أخطائي" |
| Geçmiş günahlarımı affettirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول التعويض عن تلك الذنوب التي اقترفتها |
| Beni tanısan daha iyi. günahlarımı üstüne alıyorsun. | Open Subtitles | من الأفضل أن تعرفني أنت تتحمل ذنبي |
| Eğer günahlarımı şimdi almazsan başka yoldan almak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | إذا لم تمح خطاياي الآن سوف أعود لكي تقوم بذلك بالطريقة الصحيحة |
| O zaman sorun değilse günahlarımı yüksek sesle söylememeyi tercih ederim. | Open Subtitles | إذن، إن كان يوافقك لا أريد ذكر خطاياي بصوت عال |
| günahlarımı bile düşündüm, doğruyu da paylaştım. | Open Subtitles | كنت أصلي وأقرأ الانجيل بل حتى بكيت على خطاياي ونشرت كلمة الحق بين جيراني |
| Seni ve duaları kendimi ve korkunç günahlarımı bağışlatmak için kullandım. | Open Subtitles | لقد استخدمتك في صلواتي لتغفر لي خطاياي المريعة |
| Gerçeksen tüm günahlarımı bağışla kanımı vereyim beni yanına al. | Open Subtitles | إن لم تكن أسطورة تحمل خطاياي وإرجعني شابة |
| Ve günahlarımı da temizleyemeyeceğin belli bu yüzden işimiz bitti. | Open Subtitles | وأنت بالتأكيد لن تستطيع غسل خطاياي لذا أنتهينا |
| Bak! Benim dinim bu. Ey büyük şişe, ben artık uykuya dalarken, lütfen günahlarımı bağışla. | Open Subtitles | هذه هي ديانتي أيها الزجاجة العظيمة إغفري لي ذنوبي |
| Biri dua eder biri şarkı söyler Biri de alır günahlarımı uzaklara gider | Open Subtitles | وآخر ليُغني وآخر ليُصلي وآخر ليُمحي عني ذنوبي. |
| Cehenneme gitmemem için günahlarımı bağışlar mısın? | Open Subtitles | هل تستطيع تبرئتي من ذنوبي حتّى لا أذهب للجحيم؟ |
| günahlarımı telafi etmem için bana bu şansı verdi. | Open Subtitles | لقد أرسل لي هذه ا لفرصة للتكفير عن ذنوبي |
| Ama sen alev almadan önce geri kalan günahlarımı itiraf etmenin adil olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ، لكن قبل أن ترحل إلى ألسنة لهيب الجحيم أعتقد أن الأمر عادل لأن أعترف لك ببقية ذنوبي |
| Cinsel günahlarımı itiraf etmemi istedi, böyleye yakınlaşacakmışız. | Open Subtitles | الأعتراف بخطاياي الجنسيه بحيث يمكننا أن نقترب من بعض |
| Beni insafsızlıktan arındır ve günahlarımı bağışla. | Open Subtitles | ينظف خلالي من تميزي و من أخطائي |
| O üzgün, zavallı adamı dinlerken gözlerine bakmayı reddeden insanların günahlarını niçin üzerine aldığını ve benim günahlarımı almaya gelmesinin ne kadar süreceğini merak ettim. | Open Subtitles | مثلما استمعت لذلك الرجل التعس الحزين أستغرب : لماذا يتحمل خطايا الناس الآخرين |
| Her gün rahibe gidip günahlarımı itiraf ettim. | Open Subtitles | آمين كلّ يومٍ أذهب إلى القسيس لأخبره بذنوبي |
| Ah peri kızı dualarında benim günahlarımı da unutma. | Open Subtitles | ان كل الآفاق المتدنية عن اخطائي تتذكر |