| Güney Galler Vadileri'nde, çok özel bir yer. | TED | تقع في وديان جنوب ويلز والتي هي مكان هاديء ومميز. |
| Ama Güney Galler'de istatiksel olarak yoğunluk vardı. | Open Subtitles | لكن كان هناك تمركزاً ثابتاً وكبيراً في جنوب ويلز |
| Halkın uzun süredir sıkıntı çektiği bu bölgeyi, Güney Galler'i ziyaretinde kral harikulade bir şekilde karşılandı. | Open Subtitles | الذي تلقاه الملك في جنوب ويلز في زيارته التفقدية للمجتمعات التابعة للأماكن الكاسدة |
| Biz Cardiff'teyiz. Londra'nın umrunda değil. Güney Galler sahili, denize çökse kimse farkına varmayacaktır. | Open Subtitles | نحن في كارديف، ولندن لا تهتم بنا . لو ابتلع البحر شمال ويلز فلن يلاحظوا |
| Biz Cardiff'teyiz. Londra'nın umrunda değil. Güney Galler sahili, denize çökse kimse farkına varmayacaktır. | Open Subtitles | نحن في كارديف، ولندن لا تهتم بنا . لو ابتلع البحر شمال ويلز فلن يلاحظوا |
| Şimdi de Yeni Güney Galler'de neler olacak bir de ona bakalım. | Open Subtitles | لذا دعونا نلقي نظرة على ما الذي سيحدث في نيو ساوث ويلز. |
| Ordunun yakıta ihtiyacı var ama Durham ve Güney Galler'den kömür getirmek çok pahalı. | Open Subtitles | الجيش يحتاج الوقود والفحم من "دورهام" و جنوب "ويلز" فهذا غالي الشحن |
| Güney Galler'de de durum aynı. | Open Subtitles | (نفس الشيء في جميع أنحاء جنوب (ويلز . أبي |
| Kendisi Güney Galler Dulais Vadisinden geldi ve... aynı zamanda grev yapan bir madenci. | Open Subtitles | لقد جاء من منطقة (دولايس) في جنوب (ويلز) وهو وهو عاملٌ مضربٌ عن العمل |
| Briskay körfezinin altından devam ediyor, ve sonrada Güney Galler den çıkıyor. | Open Subtitles | ويستمرّ تحت خليج بيسكي ويصل إلى شمال ويلز |
| İlk olarak Yeni Güney Galler mahkemesi uygun bir vekil atar. | TED | أولًا، يجب أن تعيّن المحكمة العليا في نيو ساوث ويلز إداريًا مناسبًا. |
| Unutmamalısınız ki kanunlar eyaletten eyalete, ülkeden ülkeye değişir. Ama Yeni Güney Galler'de vasiyet bırakmadan ölürseniz olacağı şudur: | TED | تذكروا بأن القانون يختلفُ من ولاية إلى ولاية، ومن دولة إلى أخرى، ولكن هذا ما يحدثُ في نيو ساوث ويلز إذا مات أحدكم دون ترك وصية قانونية. |