| Pardon bayım, bayım. Evet, güvercinleri besleyeceğiniz çeşme bankanın arkasında. | Open Subtitles | المعذرة سيدي، النافوره حيث يمكنك إطعام الحمامات هي خلف البنك |
| güvercinleri avlıyorum... onlara ateş et. | Open Subtitles | أنت تتحدث مع أسطورة تعقب الحمامات هناك صوب عليهم ثم اضرب |
| güvercinleri gönderebileceğimiz kadar uzağa postaladık | Open Subtitles | لقد نصبنا الحمامات بعيداً وكأننا قادرين على أرسالهم |
| güvercinleri besledikten sonra bu konuda yalan söylemek zorunda kalmadım. | Open Subtitles | عندما انتهيت من اطعام الطيور لم يكن على الكذب بشأنها |
| Ara sıra, şehir parklarında güvercinleri beslediği görülüyordu. | Open Subtitles | كان يري عاده في الحدائق العامه يطعم الطيور |
| Ne yazık ki, Müfettiş'in güvercinleri arasına bir kedi salmak zorundayım. | Open Subtitles | أخشى أنه يجب عليّ وضع قطة في وسط حمامات المفتش |
| Bunlar yalnızca sıradan şehir güvercinleri. | TED | هذه ليست سوى الحمائم العاديه في المناطق الحضرية. |
| Göçmen bir türdür. Amerikan güvercinleri arasında pek görülmez. | Open Subtitles | إنّها من النوع المهاجر، و فريدةٌ جدّاً بين اليمام الأمريكيّ. |
| - Bob güvercinleri vurdurdu. - Siz güvercinleri öldürdünüz mü? | Open Subtitles | لا,بوب من أطلق على الحمامات قتلتوا الحمامات ؟ |
| Usama Bin Yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن المشرف يريد أن نتخلص من تلك الحمامات أولاً |
| Usama Bin Yönetici, önce şu güvercinleri def etmemi istiyor. | Open Subtitles | لا عجب في أن المشرف يريد أن نتخلص من تلك الحمامات أولاً |
| Çok komik, burada oturmuş aptal güvercinleri besleyen yaşlı bir aptal gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | , مضحك , تبدو مثل اي عجوز يجلس هنا . تطعم هذه الحمامات الغبية |
| güvercinleri falan besliyor olmalı değil miydin? | Open Subtitles | ألا ينبغي أن تكون تُطعم الحمامات أو ما شابه؟ |
| Onun amacı güvercinleri Dubai'den uzak tutmak. | Open Subtitles | تحديه هو في إبقاء دُبي خالية مِن الحمامات |
| Durdum, güvercinleri besledim. Mutluluk göstergesi bu! | Open Subtitles | لقد توقفت و اطعمت الطيور هذة اشياء سعيدة |
| Çünkü karının güvercinleri beslemek gibi aptalca bir şey yaptığına inananacağına inanmazsın. | Open Subtitles | لانك لا تعتقد ان زوجتك سوف تصدق انك فعلت شىء غبى مثل اطعام الطيور |
| Karısı da onun güvercinleri beslediğine inanacak. | Open Subtitles | و هى تصدق انة كان يُطعم بعض الطيور اللعينة |
| güvercinleri beslemek için mutlu olmalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكون سعيد لتُطعم الطيور |
| Posta güvercinleri. Sizden bana haber getirecekler. | Open Subtitles | حمامات الركاب.سوف ترسلونها لي كي اطمئن عليكم |
| Bunlar olağanüstü. New York'ta canlı güvercinleri nerede buldun? | Open Subtitles | إنها مختارة بعناية , أين وجدت حمامات حية هنا في مدينة نيويورك ؟ |
| güvercinleri hâlâ düşünebiliriz. | Open Subtitles | ما يزال في وسعنا التفكير في الحمائم. |
| Tabii o meyveler, güvercinleri ve fareleri çeker, onlar da her yere pisler. | Open Subtitles | إلّا أنّ التوت يجذب اليمام و الجرذان، و هي تلقي فضلاتها في كلّ مكان. |
| Gospel korosu. Birisi kilisede güvercinleri serbest bıraktı. | Open Subtitles | كورال الترانيم ثم اطلق احدهم قفص من الحمام فى ساحة الكنيسة. |