| İyi, burada bırakıyoruz. Beş dakika sonra güvertede buluşalım. | Open Subtitles | انك ستتوقف هنا سأراك على السطح بعد خمس دقائق |
| Gemi fotoğrafçısından. güvertede büyük bir sergi açtı. | Open Subtitles | مصور السفينة ، إنه يعرض منها الكثير فى مكان النزهة على السطح |
| Sinek yoksa böcek de olur. güvertede olacağım. | Open Subtitles | اذا لم تتمكن من صيد ذبابات ، سأرضى بصرصور ، أراك على سطح السفينة |
| Durun biraz. Bize güvertede ne yapacaksınız? | Open Subtitles | إنتظر لحظة ماذا ستفعل بنا على سطح السفينة ؟ |
| Kaptan hala gemide. İşte, güvertede bak. | Open Subtitles | الكابتن لا زال هناك على السفينه إنه على السطح |
| güvertede oturup, senin bu masada olduğunu hayal edeceğim. | Open Subtitles | سوف اكون على السطح اتخيل انك تجلسين هنا علي هذه الطاولة |
| 40 defa güvertede git gel yapılabilir. | Open Subtitles | الجرى 80 لفة على السطح يعادل ميل يجب ان نهرول |
| Batmayan bir gemide güvertede yer israfı. | Open Subtitles | خسارة المساحة على السطح على سفينة غير قابلة للإغراق |
| Bu güvertede Scoggs'ın halledemeyeceği kadar çok kadın var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من النساء على هذا السطح ويصعب على سكوج التعامل معهن |
| güvertede durmuş bana aldığı hediyeleri sallıyordu. | Open Subtitles | كان واقفاً على سطح السفينة ملوحاً بالهدايا التي أشتراها من أجلي |
| Seninle bu konuyu daha sonra güvertede görüşeceğim. | Open Subtitles | انا سوف أحدثك عن ذلك فيما بعد نزهة على سطح السفينة |
| Bu onu son görüşümüzdü. güvertede kalmalıydı, belki kurtulabilirdi. | Open Subtitles | لكنه لو كان قد بقى على سطح السفينة لربما نجا |
| Eğer güvertede kalsaydım belki de madame'ın odasından çıkarken katili görebilirdim. | Open Subtitles | إذا كنت بقيت على سطح السفينة ثم ربما قد رأيت هذا القاتل الدخول والخروج من المقصورة للسيدات |
| Bay Ware, bir takım al ve güvertede ateş yak. | Open Subtitles | مستر وير .. خذ فريق و إشعل نيرانا على سطح السفينه إستخدم الفرش و البنزين |
| güvertede sana benden daha çok ihtiyacı olan bir çocuk var. | Open Subtitles | هناك على متن السفينة طيار يحتاجك أكثر مني |
| Elinde ateşe hazır silahıyla güvertede ilerliyor. | Open Subtitles | تسعى على سطح المركب والمسدس فى يدها والدماء تغلى فى عروقها |
| Lüks ve güvertede havuzu olan gemileri seçtim. Ama hepsi bir oyundu. | Open Subtitles | جميع الرحلات دى لوكس و المقصورة على ظهر السفينة ، و لكنه كان تمثيلا |
| Yangının yayılmasına karşın... ben güvertede durmuş korkuyla, tıpkı bir canavar gibi... nehirden çıkıp bizi yok etmesini bekliyordum. | Open Subtitles | الحرائق كانت تنتشر بسرعه وقفت على ظهر المركب بخوف بأن يرجع مرة أخرى من النهر كالمسخ ليدمرنا |
| Tekrar beynimin içerisinde o güvertede olmadan isimlerini bile hatırlayamam gemilerimin. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع حتى ذكر اسم أي من سفني دون العودة على متنها |
| Belki, yalnızca güvertede elimde bir bardak viski ile oturacağım ve güneşin batışını izleyeceğim. | Open Subtitles | ربما سأجلس فقط على سطح القارب كأس من الويسكي باليد و أشاهد غروب الشمس |
| Dagmar genelde güvertede uyur. | Open Subtitles | تَنَامُ داجمار على الطابقِ عادة. |
| Belki de o yalnızca orada oturup bir şeyler yiyordu, veya güvertede yürüyordu. | Open Subtitles | قد يكون جالساً يأكل أو يمشى على ظهر الباخرة |
| Efendim, 13. güvertede açık bir hangar kapısı var. | Open Subtitles | سيدي، ثمة باب مفتوح بالمستودع السفلي |