| üç yıllık çalışmam boşa gitti ama herşey güzel olacak, niye çünkü sen sosili börek yapmışsın. | Open Subtitles | ولكن كل شئ سيكون بخير لآنكأعدتفطائرباللحم. |
| Her şey güzel olacak çünkü yalnız olmadığımı biliyorum. | Open Subtitles | كل شئ سيكون بخير لاني أعرف بأني لست وحيدة |
| Yani işte evin tamiratı bittikten sonra eskisinden bile güzel olacak. | Open Subtitles | فقط ,أنت تعلم هذا المنزل سيكون أفضل من قبل حالما أقوم بالإصلاحات. |
| Normal bir balayı kadar güzel olacak. | Open Subtitles | أنا مُقامر. سيكون جيداً كـ شهر العسل المنتظم |
| Spor takıntısı olmayan bir adamla konuşmak güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون رائعاً الإقتراب من رجل غير مهووس بالرياضة |
| Yetişebilirim. Yetişeceğim. Yetiştiğimde her şey güzel olacak. | Open Subtitles | أستطيع الوصول, وسوف أصل وعندما أفعل ذلك فكل شيء سيكون جيدا |
| Haklısın. Eğer herşey güzel olacak dersen, sana inanırım. Ve biliyorum ki doğru söylüyorsun çünkü bana yalan söylemezsin. | Open Subtitles | إذا قلتي أن كل شيء سيكون على مايرام ، أنا أصدقك وأنا أعلم بإنك تقولين الحقيقة لأنك لن تكذبي علي |
| Önümüzdeki sene güzel olacak çünkü biz iyi arkadaşız. | Open Subtitles | السنة القادمة ستكون جيدة, لأننا أصدقاء جيدون. |
| Biraz uyuduktan sonra, her şey daha güzel olacak. | Open Subtitles | كل شيء سيكون بخير, إذا خلدتي للنوم قليلاً |
| - Doğru! - Bak, gördün mü? Çok güzel olacak. | Open Subtitles | نعم نعم ، أترين ، كل شىء سيكون بخير |
| Tamam, nefes al. Herşey çok güzel olacak. | Open Subtitles | هيا تنفس بارتياح , كل شئ سيكون بخير |
| Biraz daha dayan. Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | -أجل, لذا أجلس مستريحاً و كل شيء سيكون بخير |
| - Yarın ameliyat edeceğim. - Herşey çok güzel olacak. | Open Subtitles | غدا سأجري العملية كل شيء سيكون بخير. |
| Ama bugün güzel olacak. Bir sonraki gün, erken bir uçuştan önce, bir başka promlemle karşılaştılar. | Open Subtitles | ولكنَّ الغد سيكون أفضل فياليومالتالي,بعدطيران مُبكِّر، واجهوا مُشكلة ً أخرى |
| Evet öyleydi ama bu sene daha güzel olacak. | Open Subtitles | كان رائعاً أجل, لكن هذه العام سيكون أفضل, أعدك |
| Onunla ne yapacağımı bilmiyorum ama güzel olacak. | Open Subtitles | لا أعرف ماذا سنفعل حيال هذا . الأمر بعد ولكنه سيكون جيداً |
| Dur da bir bakayım sana. Vay be! Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | كل شيء سيكون على ما يرام بل أفضل، كل شي ء سيكون رائعاً |
| Bize 3 gün hava güzel olacak denmişti. | Open Subtitles | قيل لنا ان الطقس سيكون جيدا لمدة ثلاث أيام... انتهى |
| Biraz daha dayanırsak gerçek Mi Nam gelecek, yer değiştirecekler ve her şey güzel olacak. | Open Subtitles | سنصمد غدا قليلا مي نام الحقيقي سيعود ويبدل المكان معهــا وكل شيء سيكون على مايرام |
| Yapacak çok işimiz var ama güzel olacak. | Open Subtitles | حسنا",نحن لدينا كثير من الاعمال لانجازها لكن ستكون جيدة |
| Acayip güzel olacak en az üç şaka gönderdim. | Open Subtitles | أرسلت على الأقل 3 نكات كانت ستكون رائعة. |
| Özgür bir insan olarak bir daha geçmek güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون جميلا أن تدخل مرة أخرى وأنت رجل حر |
| Kes şunu. Sadece bir hafta sonu. güzel olacak, yazabilirsin de. | Open Subtitles | كف عن هذا, إنها عطلة واحدة ستكون جميلة, وسيمكنك الكتابة |
| Her şey yolunda gidecek ve yarın her şey çok güzel olacak. | Open Subtitles | ستحل كل الأمور وكل شيء سيكون جميلاً غداً |
| Son olarak, gemide her şey güzel olacak. | Open Subtitles | و أخيراً كل شيءٍ في الداخل سيكون على ما يُرام. |
| Kesinlikle. Yolun karşısında arkadaşımın olması güzel olacak. | Open Subtitles | بكل إيجابية سيكون من الجيد تواجد صديق عبر الشارع |
| Terry: Sadece güven. Her şey daha güzel olacak. | Open Subtitles | فقط يَأتمنُني، هو سَيصْبَحُ عظيمَ. |
| - Gece güzel olacak. - Umarım. | Open Subtitles | لكنه جامد جداً أتمنى أن يذوب |