| Sürekli bir dinleyicimizseniz ve radyonuzu yeni açtıysanız, pek bir şey kaçırmadığınız malum. Bu programın güzelliği de burada, değil mi Shep? | Open Subtitles | وأنت تعرف بأنك اشتقت كثيراً وهذا هو جمال البرنامج |
| İnternetin güzelliği de bu Herkes her şey olabilir. | Open Subtitles | هذا هو جمال الإنترنت أىّ شخص يمكنه أن يكون أىّ شيء |
| İşin güzelliği de burada. Herkes merak ediyor. | Open Subtitles | ذلك هو الجميل في الامر الكل يتسائل عن ذلك |
| Kendi spor aletlerinin olmasının güzelliği de bu. | Open Subtitles | هذا الجميل في أن تحصل على الجيم الخاص بك. |
| Ekibimin güzelliği de burada. Herkes öldüğümüzü düşünüyor. | Open Subtitles | هذا أجمل ما في فريقي، يظنّ الجميع أننا موتى |
| Olayın güzelliği de burada. Baksana. Bunlar hasarlı. | Open Subtitles | والجميل فى الأمر أنه غير موجود |
| Ama bizim sülalenin güzelliği de burada zaten. Sürekli mızmızlanırız. | Open Subtitles | لكن الجمال في القبيلة [أنه يمكننا [الشكوى |
| Bunun güzelliği de burda. | Open Subtitles | بامكاني احضار المزيد هذا هو سر جمال الحياة |
| güzelliği de burada. | Open Subtitles | ذلك الجمالُ منه. |
| Birşeyle ilgili değil Nick, güzelliği de bu zaten. | Open Subtitles | فإنه لا ينطبق , نيك. هذا هو جمال منه. |
| Tümevarımın güzelliği de bu sanırım. | Open Subtitles | هذه هو جمال استنتاج المنطق كما افترض |
| Stüdyo Orkestrası'nın güzelliği de burada işte. | Open Subtitles | بالنسبة لي، هذا هو جمال فرقة الاستوديو. |
| Kimliği belirsiz biri olmanın güzelliği de burada işte. | Open Subtitles | هذا هو جمال كون المرء مجهول الهوية |
| - Adamla tanışmadın bile. - güzelliği de burada zaten. | Open Subtitles | أنت لم تُقابل الرجل حتى- هذا هو جمال الأمر- |
| Evet, uygulama içi satın almanın güzelliği de bu zaten. | Open Subtitles | نعم، هذا هو جمال الشراء داخل التطبيقات |
| Ve kameranın güzelliği de budur. | TED | وذلك كان الشيء الجميل في الكاميرا |
| Olayın güzelliği de burada. | Open Subtitles | هذا هو الأمر الجميل في علاقتنا. |
| Buranın güzelliği de bu. | Open Subtitles | هذا هو الجميل في هذا المكان. |
| Ekibimin güzelliği de burada. Herkes öldüğümüzü düşünüyor. | Open Subtitles | هذا أجمل ما في فريقي، يظن الجميع أننا موتى |
| İşin güzelliği de burada. | Open Subtitles | و ذلك هو أجمل ما في الأمر |
| Olayın güzelliği de burada. Baksana. Bunlar hasarlı. | Open Subtitles | والجميل فى الأمر أنه غير موجود |
| Tüm bunların güzelliği de bu. | Open Subtitles | هذا موطن الجمال في هذه الخضام |
| Daha fazla biriktirebilirim. Bunun güzelliği de işte bu. | Open Subtitles | بامكاني احضار المزيد هذا هو سر جمال الحياة |
| İşin güzelliği de burada. | Open Subtitles | ذلك الجمالُ منه. |