| Gail'in evine gidip onu almanı ve gara götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب إلى بيت غايل خذها الى محطة القطار |
| Duydum. Bak, ben Gail'le birlikte birkaç günlüğüne şehir dışına gidiyorum. | Open Subtitles | سمعت عن ذلك أنا و غايل سنغادر المدينة لبضعة أيام |
| Gail'in avukatı, benden, tuttuğu adama dinleme cihazı gibi bir şeyi, | Open Subtitles | وطلب محامي الدفاع غيل لي للمساعدة في وضع الرجل لها الأسلاك |
| Gail beni muhasebe müdürü sandı, üstelik posta odasında tanıştık. | Open Subtitles | ظنت غيل انني اعمل في الحسابات بينما قابلتها في البريد |
| Seni bana geri döndürenin, Gail olacağını asla tahmin etmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أظن أبداً أن جيل هو من سيعيدك ألى |
| Çünkü muhasebedeki Gail hamile ve babanın kim olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لأن جيل المحاسبة حامل وهي لا تعرف من هو الوالد. |
| Merhaba. Gail Hailstorm, yeni kitap Siradaki Sensin'in yazari. | Open Subtitles | جايل هيلستورم مؤلّفة الكتاب الجديد أنت القادم |
| Gail bana bir ilişkiden yeni çıktığını söyledi. | Open Subtitles | غايل تُخبرُني أنك َخْرجت مِنْ علاقة يبدو أنه صعب عليك |
| Gail Teyze burada ve bil bakalım ne oldu? Bizim ne olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | إنَّ الخالة " غايل " عندنا واحزري ماذا إنها تعلم ما نحن عليه |
| Bu Ned Schneebly. Gail'i idare ediyor. | Open Subtitles | الجميع, هذا نيد شنيبلي إنه يعوّض عن غايل |
| Gail ve erkek arkadaşının, kavga ettiğini düşünüp 155'i aradığını söylemişsin. | Open Subtitles | لقد أخبرت 911 انك ظننت غايل, وصديقها الحميم كانوا يتشاجرون في الشقة المقابلة |
| Dedektif Rush. Gail'in cinayet davasını soruşturuyorum. | Open Subtitles | المحققة راش, أنا ابحث مجدداً في قضية مقتل غايل |
| Çaresiz dedektiflerin Gail'in çarşafında benim DNA'mla eşleşen sperm bulmalarının büyük bir buluşmuş gibi davranmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد محققين بائسين ليمثلوا أنهم أكتشفوا شيئاً إذا تطابق حمضي النووي من السائل المنوي على شرشف غايل |
| Gail, bana bak. O ev, benim de evim Gail! | Open Subtitles | دعيني اقول لك شيئا يا غيل, ان هذا منزلي ايضا |
| Sana sert adam numarası çekmekten bıktım. Özledim seni Gail. | Open Subtitles | لقد تعبت من هذا الهراء يا غيل, لقد اشتقت اليك |
| - Gail, amnio testi mi yaptırdı? - Hayır. | Open Subtitles | تتولى غيل واحدة من تلك الاختبارات أمينو وأفترض |
| - Gail onu alışverişe falan götürüyor. | Open Subtitles | لقد أخذتها غيل لتتسوق كما يقومون بالتمارين |
| Gail Wynand'ın Banner'ı şu dünyanın en iğrenç gazetesi. | Open Subtitles | بانر جريدة جيل ويناند أقذر جريدة على وجه الأرض |
| Bay Gail Wynand'ın klâsik bir görüntüsü olan binalar istediğini size söyledim. | Open Subtitles | أنا أخبرتك أن السيد جيل ويناند يريد أن تظهر النفوذ الكلاسيكى |
| - Üzgünüm, bu tip işlerde iyi değilim. - Gail Wynand sonuç görmek ister. | Open Subtitles | أسفه، لست بارعة بهذا الخصوص جيل ويناند يتوقع نتائج |
| Benjy, Gail halanı çağıracağım, ve sana akşam yemeğini o hazırlayacak. | Open Subtitles | بينجي,سأكلم العمه جايل, وستعد لك العشاء الليله |
| Solucan Gail'i beceriyor olamazsın. | Open Subtitles | لانك لا تستطيع مضاجعة قايل الحلزونة |
| Sen ve Gail başka şeylerle de ilgilenirdiniz. | Open Subtitles | أنت وغيل استخدمتم ذلك لجلب الانتباه في السياسة والموسيقى والفن |
| Gail, Natasha'nın yeni annesi, sanki mevcut hale biraz daha çılgınlık eklemek istermişçesine öz kızının doğumuna üç gün kala. | TED | و مما جعل الأشياء أكثر جنونا، كانت جال ، والدة نتاشا الجديدة على وشك أن تضع مولودتها بعد ثلاثة الأيام. |