| Galen Barrow'un neden yarı zamanlı şoförlük yaptığını ayriyetten açıklıyor. | Open Subtitles | الرابط الذي قد يُفسر قرار(غالين بارو) ليُصبح سائق بدوام جزئي. |
| Romalı hekim Galen, histerinin özellikle tutkulu kadınlarda cinsel mahrumiyetten kaynaklandığını düşünüyordu. | TED | اعتقد الطبيب الروماني (غالين) أن الهستيريا ناجمة عن الحرمان الجنسي وخاصة عند النساء الشبقات. |
| Galen Deniz Piyadeleri'nde sıhhiyeydi. Orta Doğu'da epey zor zamanlar geçirdi. | Open Subtitles | (غيلين) كان مجنداً في الجيش وخاض أيام صعبة في الشرق الأوسط |
| Galen onun için gerçekten işleri altüst ettiğini söyledi. | Open Subtitles | غيلين) يقول بأنه حسّن أموره كثيراً) (المؤتمن الامين : |
| 1.500 yıl boyunca Batılı hekimler Cladius Galen adlı bir Romalının fikirlerini körü körüne takip etti. | Open Subtitles | ظل أطباء الغرب لمدة 1500 عام مسلمين بأفكار طبيب روماني جالينوس هو |
| Bay Von Galen? | Open Subtitles | مامعنى ذلك أسقف فون غالن ؟ |
| En değerlisi ve Arapçaya tercüme edilenlerin ilki, 3. yüzyıl Yunan hekimi Galen'in tıp el yazmalarıydı. | Open Subtitles | من أقيم وأوّل ما تُرجم للعربيّة كانت المخطوطات الطبية لطبيب "القرن الثالث، اليوناني "غالينوس |
| Akranları semptomları ve onların kaynağını tartışırken Galen saplantılı bir şekilde anatomi çalışıyordu. | TED | بينما تناقش زملاؤه في أعراض المرض وأصولها، انشغل جالين في دراسة علم التشريح. |
| Saldırı Galen Barrow'un vardiyaya başladığı sırasında meydana geldi. | Open Subtitles | حدث الإعتداء عندما كان (غالين بارو) قد بدأ مناوبته |
| Merak içindeyiz, Galen Barrow ile olan münasebetiniz nedir? | Open Subtitles | إننا فضوليون. ماهو انتماءك لـ(غالين بارو)؟ |
| Altı ay kadar önce birisi bana, Galen ve benim apartmanımın önünde çekilmiş fotoğraflarımızı yolladı. | Open Subtitles | منذ 6 أشهر مضت، أحدهم بدأ يُرسل صور لي و (غالين) ونحن خارج الشقة. |
| Sizce Galen'i öldüren kişi o mu? | Open Subtitles | هل هي الشخص الذي تعتقدون أنه قتل (غالين)؟ |
| Bu harika Galen. | Open Subtitles | هذا عظيم يا غيلين |
| Benim adım Galen Vaughn ve sen konuşmaya başlasan iyi edersin. | Open Subtitles | أُدعى (غيلين فون) ويجدر بكَ أن تبدأ بالتحدث |
| - Bağdat. Katil Galen. John, o Zed'in doktoru. | Open Subtitles | (غيلين) هو القاتل إنه طبيب (زيد) يا (جون) |
| Galen, ölüm kalım meselesinin sadece Tanrılara bırakılması gerektiğine inanmıyordu. | Open Subtitles | لم يعتقد جالينوس بأن أمر الموت و الحياة هو شيء متروك ببساطة لأيدي الآلهة |
| Galen'in bütün sistemi anatomik çalışmalarına dayanıyordu. | Open Subtitles | كان نظام جالينوس بأكمله مبنياً علي دراساته التشريحية |
| Bin yılı aşkın bir süre boyunca Galen'in kitabı hayatla ilgili referans oldu. | Open Subtitles | لأكثر من ألف عام،اعتبر عمل جالينوس مرجعاً للحياة |
| Diana ve Richard Galen. | Open Subtitles | ديانا و ريتشارد غالن |
| Bayan Guerrero, Galen Barrow sitenizin düzenli bir yazarıydı değil mi? | Open Subtitles | سيدة (غوريرو)، (غالن بارو) كان كاتباً منتظماً لدى موقعك الالكتروني، أليس كذلك؟ |
| Galen, birkaç ay önce Boby Alacqua adında bir moda tasarımcısı ile röportaj yapmış. | Open Subtitles | منذ عدة أشهر، أجرى (غالن) مقابلة مع مصممة أزياء تدعى (بوبي آلاكوا) |
| Galen, sağlıklı bir vücudun dengede olan bir vücut olduğuna inanıyordu. | Open Subtitles | اعتقد "غالينوس" أن الجسد السليم هو المتوازن |
| İnsan kadavralarını bizzat inceleyen doktorlar bile tam tersini gösteren net kanıtlara rağmen Galen'in hatalarını şaşırtıcı bir biçimde tekrarladılar. | TED | حتى ممن قاموا فعليا بتشريح الجثث الآدمية أعادو بحيرة أخطاء جالين على الرغم من رؤيتهم للدليل القاطع على خطأ جالين. |