| Bilmedikleri şey, başka uygun bir gezegen bulacağımızın garantisinin olmadığıydı. | Open Subtitles | لكن ما لا يعلموه أنه ليس هنالك من ضمانات لأيجاد كوكب ِ آخر |
| İşin garantisinin olmadığını anlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدكِ أن تفهمي أنه لا توجد ضمانات |
| Tebrik etmek isterdim ama bir avukatım ve performans garantisinin anlamını biliyorum. | Open Subtitles | -أردتُ أن أهنئكِ ولكن أنا محامي وأعرف ماذا تعني ضمانات الفعالية |
| Kitty, bu dünyada hiçbir şeyin garantisinin olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف يا (كيتي) أنه لا توجد ضمانات في هذا العالم |