| Sanırım köstebek kimseyle irtibata geçmediğimizi garantiye almak istedi. | Open Subtitles | أظن إن الجاسوس أراد ان يضمن إننا لن نتصل بأحدٍ |
| Buraya bu yüzden geldin, değil mi sonuçları garantiye almam için. | Open Subtitles | أليس هذا هو سبب مجيئك إلى هنا، لتطلبي منّي ضمان النتيجة؟ |
| En iyisi neden ben hepinizi kilit altında tutmuyorum işi garantiye almak için? | Open Subtitles | إليك الآتي، لمَ لا أحبسكم جميعًا؟ تحسّبًا لسلامتي وحسب. |
| O köprüden yine geçecek olursan, güvende olduğunu garantiye almak için önce beni aramalısın. | Open Subtitles | قبل أن تعبر هذا الجسر مجدداً يجب أن تتصل بي أولاً، لأتأكد فقط بأن المكان آمن |
| Sadece yatmıyacağımı garantiye almaya çalıştığım zamanlar. | Open Subtitles | . فقط لكي اضمن انه لن يحدث لي شيء |
| Dreyfus içeri girmemenizi garantiye almak istemiş gibi. | Open Subtitles | رايفوس أراد أن يتأكد أنه لن يمكنك أن تدخل |
| Ama ilk önce evliliklerini garantiye almalıyız ki bu da Christie ve babasının arasını düzeltmemiz gerekiyor demektir. | Open Subtitles | لكن أولًا يجب أن نضمن زواجه و هذا يعني معالجة الشق بينها وبين والدها. |
| Adam bankadan gelecek krediyi garantiye almak için iç çamaşırına kadar her şeyini ipotek etmiş. | Open Subtitles | لقد كنت محق بشأن موريس لقد رهن كل ما يملك لتأمين قرض البنك |
| Kesinlikle ve bu güzel şeyler bazı teknolojik gelişmeleri garantiye alır. | Open Subtitles | صحيح , وهذا يضمن الى حد كبير بعض التقدم التكنولوجي الجميله جدا |
| Ama şunu bilin ki, o duvar kendi başına güvenliğimizi garantiye almaz. | Open Subtitles | لكن لا تخطئوا، فذلك الجدار وحده لا يضمن أمننا |
| Ama şunu bilin ki, o duvar kendi başına güvenliğimizi garantiye almaz. | Open Subtitles | ولكن لا تغفلوا فإن هذا الجدار وحده لا يضمن لنا أمننا. |
| Bu gücü kontrol etmekle gelecekteki özgürlüklerini garantiye alacaklarına inanıyorlar. | Open Subtitles | و يعتقدون أيضاً أنه بالسيطره على هذه القوه سيساعدهم فى ضمان حريتهم فى المستقبل |
| Dinozorun dikkatlice paketlenmesini garantiye almak için yardım ettik. | Open Subtitles | من أجل ضمان أن تِلك الديناصورة يمكن أن تكون معبأًة بعناية، لقد ساعدنا |
| Ötekisi de güvenliğini garantiye almazsam işten çıkmakla tehdit etti. | Open Subtitles | الأخرين هددوا بالإستقالة إذ لم أستطع ضمان سلامتهم |
| İşimizi garantiye alalım. | Open Subtitles | تحسّبًا للأمان لا غير. |
| Ronald'ı geri istiyorum, ama önce onun para durumunu öğrenip geleceğimi garantiye almam lazım. | Open Subtitles | أردت إستعادة رونلد ولكن توجب علي أن أعرف حالة المادية لأتأكد بأن مستقبلي محمي |
| - Güvenliğin garantiye alınacak. | Open Subtitles | سلامتك اضمن ان يمكن نعم، |
| Böyle bir şeyin olmamasını garantiye almak kimin işi? | Open Subtitles | وظيفة من أن يتأكد أن شيئ مثل هذا لا يحدث ابداً |
| Hala garantiye alabiliriz değil mi? | Open Subtitles | نستطيع ان نضمن ذلك اليس كذلك ؟ |
| Bu baka sanki, bilirsin işte başrolü garantiye alma gibi geldi? | Open Subtitles | حصل بالنسبة لي انه ربما يكون .. تعرفين لتأمين الدور |
| Annenin güvenliğini garantiye alabilmemin tek yolu bu | Open Subtitles | أنها الطريقة الوحيدة لأضمن لوالدتكِ الآمان. |
| Benim garantiye ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أريد ضماناً. |
| Bunu garantiye almanın tek yolu benden istediklerini yerine getirmem. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي سيضمن ذلك ليّ أن افعل ما يريده الخاطفين منيّ |
| Eğlenceli, seksi. Kariyerimi garantiye alıyor. | Open Subtitles | انها مرحة ومثيرة تستطيع ان تطور من وظيفتي |
| Kolunun gümüş bir dolardan daha geniş olmamasını garantiye almanı. | Open Subtitles | الحرص على أن لا يتجاوز محيط ذراعك حجم دولار فضي؟ |
| ve ölümsüzlüğünü garantiye almak için... ..kahraman portren eklendi.... ...ünlüler duvarımıza. | Open Subtitles | ولضمان بقائك، سنضيف وجهك البطولي، إلى حائط العظماء |
| Daha önce hiçbir çelik yelek güvenliğinizi garantiye almak için her Amerikalının güvenliğini ve özgürlüğünü garantiye alacak kadar sağlam tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | لم يكن هناك درع حماية للجسم افضل لحماية سلامتك كما انتم تضمنون سلامة وحرية |