| Arkadaş olduğumuzu, biraz vakit geçirdiğimizi söyledim, bu o kadar mı kötü? | Open Subtitles | لنقل أنني صديقتها، و أننا قضينا بعض الوقت، هل الأمر بهذه البشاعة؟ |
| - Güzel zaman geçirdiğimizi zannetmiştim. - Evet, harika zaman geçirdik. | Open Subtitles | لقد ظننت اننا قضينا وقتاً جيداً كلا لقد قضينا وقتاً عظيماً |
| Tüm öğleden sonramızı, bir oyuncak çay takımının önünde böyle bir günü planlayarak nasıl da geçirdiğimizi düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | لا أنفك أفكّر , بشأن كيف كنّا نقضي فترة العصر أمام لعبة مجموعة الشاي الصغيرة نخطط ليومٍ مثل هذا |
| Annendir. Ona iyi vakit geçirdiğimizi söyle. Tamam mı? | Open Subtitles | إذا كانت هذه أمك أخبريها أننا نقضي وقت ممتع، حسناً ؟ |
| Birlikte iyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum, sence öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقدت أننا قد حظينا بوقت جيد أليس كذلك؟ |
| Neden bu kadar çok vakit geçirdiğimizi düşünüyordun ki? | Open Subtitles | امذا بإعتقادك أننا نمضي وقتاً كثيراً مع بعض؟ |
| Birbirimizi daha iyi tanıyacak kadar çok vakit geçirdiğimizi farkettim. | Open Subtitles | اعتقد أننا طالما سنقضي وقتا طويلا معا هنا ربما |
| Fazla zaman geçirdiğimizi ve bu şehirden ayrılmamız gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | تريد أن تقول أننا قضينا هنا وقتاً طويلاً جداً ويجب أن نغادر المدينة |
| Sadece çok hoş bir komşum olduğunu ve birlikte oldukça çok zaman geçirdiğimizi söyledim. | Open Subtitles | أخبرتها فقط أن لدي جارًا لطيفًا وأننا قضينا الكثير من الوقت معًا أليس ذلك جيدا؟ |
| Esir tutulurken ve güçlerimi alacaklarından korkarken son iki yılı nasıl geçirdiğimizi düşündüm. | Open Subtitles | أتعرف، عندما أمسكوا بي، كنت أخشى أن يتم سلبني من قوايّ، فكرت كثيراً بالطريقة التي قضينا بها أخر عامين |
| Güzel bir gün geçirdiğimizi ve gerçek bir ilerleme kaydettiğimizi hatırladın. | Open Subtitles | تذكرتِ إنّنا قضينا يوماً طيباً وحقّقنا بعض التقدّم الحقيقي. |
| Koca bir günü içeride geçirdiğimizi ne çabuk unuttun? | Open Subtitles | هل تدرك أننا قضينا يوم وليلة فى السجن؟ |
| Beraber vakit geçirdiğimizi hayal ederken daha çok mini golf tarzı şeyler hayal ediyordum. | Open Subtitles | عندما توقعت أن نقضي وقتنا معاً كنت اتخيل شيء ليس بأكبر من لعب الميني جولف |
| - Konuşarak bu kadar çok vakit geçirdiğimizi fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم أدرك أبداً كم نقضي من الوقت في التكلم. |
| - Lemon birlikte çok zaman geçirdiğimizi biliyorum ama senin için endişeleniyorum. | Open Subtitles | اعلم بأننا نقضي الكثير من الوقت معاً ولكنني قلق عليك لقد تخليتي عن الرامر جامر ولم يقبل عرضك في الفانسي |
| Bazen zamanımızın çoğunu... karanlıkta tökezleyerek geçirdiğimizi unutmak kolay olabiliyor. | Open Subtitles | أحيانا يكون من السهل أن ننسى أننا نقضي معظم أوقاتنا نتعثر فى الظلام. |
| İyi vakit geçirdiğimizi sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّنا نقضي وقتا جميلا. |
| Birlikte iyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum, sence öyle değil mi? | Open Subtitles | أعتقدت أننا قد حظينا بوقت جيد أليس كذلك؟ |
| Bu gece eve gittiğimizde annene lanet olası iyi zaman geçirdiğimizi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | عندما نذهب للبيت الليلة... الافضل ان تقول لامك اننا حظينا بوقت لعين جيد. |
| Bak, Carlos, Mike beraber zaman geçirdiğimizi öğrendi ve bunu garip karşıladı. | Open Subtitles | اسمع كارلوس مايك اكتشف اننا نمضي وقتا سوية وهو يشعر بالغرابة بهذا الشأن |
| Dinle, ben arkadaş olarak vakit geçirdiğimizi düşünüyordum. | Open Subtitles | اسمع، ظننت أنّنا نمضي وقتاً معاً وحسب بصفتنا صديقَين |
| - İyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدتُ بأننا سنقضي وقتًا خاصًا بنا. |