| "Ve dört canavarın sesini duydum, "Gel ve gör" diyorlardı." | Open Subtitles | و سمعت صوت الوحش الرابع يقول : تعال و انظر |
| "Bak Jabba, bir daha benimle konuşmak istediğinde, kendin Gel ve gör. Bu alçakları gönderme." | Open Subtitles | انظر جابا, في المرة القادمة تريد الكلام معي، تعال و انظر لى بنفسك ولا ترسل احد هؤلاء الأغبياء |
| 'buradayım bebeğim' 'Gel ve al beni' 'buradayım bebeğim' 'ooh, Gel ve al beni' 'elimden tut' 'ooh, evet, göster bana' 'buradayım bebeğim' | Open Subtitles | ها أنا ذا يا عزيزي تعال و خذني ها أنا ذا يا عزيزي |
| Hey,anne, Gel ve şu adamın büyüklüğüne bak. | Open Subtitles | يا، أمي، تعالي و أنظري إلى حجمِ هذا الرجل |
| O asla arkadaşlarını getirmez. Gel ve bizimle bir şeyler ye. | Open Subtitles | لم تحضر معها صديقة قط تعالي و تناولي شيئاً معنا |
| Sınıfımda aylaklık yapmaya son ver. Derslere Gel ve çalış. | Open Subtitles | توقفي عن العبث في صفي تعالي إلى الصف وقومي بعملك |
| Sabahleyin altıda buraya Gel ve bana iki defa seslen: | Open Subtitles | في السادسة صباحا تعال إلى هنا و نادي علي مرتين |
| 'buradayım bebeğim' 'Gel ve al beni' 'buradayım bebeğim' 'Gel ve al beni' 'elimden tut' | Open Subtitles | ها أنا ذا يا عزيزي تعال و خذني ها أنا ذا يا عزيزي |
| İstersen Gel ve bize uğra. Güzel vakit geçireceğiz. | Open Subtitles | تعال و اجلس معنا إن أردت سنقضي وقتاً جيداً |
| Gel ve otur, baba,yolculuk yüzünden yorgun olmalısın. | Open Subtitles | تعال و أجلس ، أبي. لا بد أنك مرهق من رحلتك. |
| Sonunda çıldırdı. Gel ve şu bıcağı al! | Open Subtitles | لقد انتهى حالها إلى الجنون تعال و أبعد هذا الخنجر |
| Evine git, biraz uyu, agaci salla, elmalari say, sonra yarin sabah Gel ve beni gore, OK. | Open Subtitles | عُد لبيتك, أخلد للنوم, و فكر بالأمر ثم تعال و قابلني غدا صباحا, موافق؟ |
| Santiago, tatlım. Benim, Nora. Lütfen buraya Gel ve merhaba de. | Open Subtitles | ستانى ، عزيزى ، انها انا ، نورا من فضلك ، تعال و رحب بيّ |
| Madem o kadar ruhanisin, Gel ve göster hünerini. | Open Subtitles | , إذا كنتِ مباركة . تعالي و أريني ما لديك |
| - Gel ve bir otur hele. - Her şeyi denedim. | Open Subtitles | تعالي و اجلسي هنا - لقد حاولت فعل كل شيء - |
| Yizhen, Gel ve Dördüncü Teyzenle tanış. | Open Subtitles | ويزان ، تعالي و قابلي عمتك الرابعة |
| Bu hafta her sabah... saat 6'da 211 no'lu sınıfa Gel ve sana ders vereyim. | Open Subtitles | تعالي إلى الغرفة 211 الساعة السادسة صباحا كل صباح من هذا الأسبوع ِوسأقوم بتدريسك |
| Tepedeki mezarlığa Gel ve bana "geçmiş geçmişte kaldı" de. | Open Subtitles | تعال إلى المقببرة على التلة وأخبرني أن الموت قد ولى |
| Bir rekor olabilir. Kırmak ister misin? Gel ve bize katıl. | Open Subtitles | هل تريد أن تحطم هذا الرقم تعالى و حاول أن تهزمنا ما الذي يمنعني من أن أغرقكم |
| Sen bir şey demeden önce, Gel ve benimle bu müthiş limuzinde bir tur at | Open Subtitles | قبل أن تقول أي شيء تعال وخذ جولة معي في هذا الليموزين الرائع |
| Gel ve bunu sınıfa oku. | Open Subtitles | تعالَ و أقرأ هذا للصف |
| Baksana, yine Gel ve yaşlı Tiny'yi gör, tamam mı? | Open Subtitles | حسنا.. يمكنكِ ان تعودين وتزورين تاينى ثانية.. اتفقنا؟ |
| Konferans odasına Gel ve kağıttan uçağı getir. | Open Subtitles | تعال الى قاعة المؤتمرات واحضر الطائرة الورقية |
| Şimdi buraya Gel ve Big Momma'na sımsıkı sarıl. | Open Subtitles | الان تعالي الى هنا وأعطي ماما الكبيرة حضنة كبيرة |
| O zaman anladıysan, dışarı çık, Gel ve gör. | Open Subtitles | إذن لو أنك تفهم فاخرج من عندك وتعال والقي نظرة |
| -Gitmemiz gerekiyor! -Geri Gel ve bana yardım et. | Open Subtitles | علينا أن نذهب الآن - عد و ساعدنى فى البناء - |
| Gel ve yanıma otur. | Open Subtitles | تعال وأجلس بجانبي |
| Tabi, Gel ve al. | Open Subtitles | لتعطيني جهاز التحكم - بالتأكيد، هيّا تعال واحصل عليه - |
| Evet, haydi. Gel ve al beni. | Open Subtitles | أجل، تعال ونل ما تستحقه |