| Anne bırak eve gelelim tamam mı? | Open Subtitles | أمي، دعينا فقط أن نأتي إلى المنزل، موافقة؟ |
| biz de bari sizinkine gelelim dedik. | Open Subtitles | ففكرنا انه ربما بأستطاعتنا ان نأتي لحفلتكم |
| Bekle. Sana gelelim. Eminim bir uzaktan patlatma cihazı yapabilirim. | Open Subtitles | انتظر, سنأتي إليك أنا متأكد أني أستطيع تزويدها بجاهز تفجير عن بعد |
| Sadede gelelim. İnsan avını durdurmamı mı söylüyorsun? | Open Subtitles | فلندخل بصلب الموضوع، أتأمرني بأن ألغي مطاردتي؟ |
| Şimdi. Hadi daha pratik konulara gelelim. | Open Subtitles | صحيح,لننتقل إلى الأمورِ الأكثرِ أهميه |
| Pek fazla zamanımız yok. O yüzden sadede gelelim. | Open Subtitles | ليس لدينا الكثير من الوقت , لذلك لنصل للمهم |
| Siz de ben de bunu biliyoruz. Sadede gelelim. | Open Subtitles | أنت تعلم هذا وأنا كذلك إذاً لننهي الهراء |
| Şimdi gereksiz konuşmaları bırakıp sadede gelelim. | Open Subtitles | بالطبع ، رائع ، دعينا ننسى التفاهات وندخل في صلب الموضوع |
| Bu geceyi diğer evde geçirip buraya yarın gelelim. | Open Subtitles | نبيت في الفيلا الأخرى الليلة و غداً نأتي إلى هنا |
| Öyleyse parti için ne zaman gelelim? | Open Subtitles | إذا, متى يتوجب علينا أن نأتي عندك للحفلة؟ |
| Sabahın birinde uyanıyorum ve diziniz benim kanalda yayınlanıyor. -Ne? Biz Los Angeles'a mı gelelim? | Open Subtitles | وأجد عرضكما على قناتي ماذا , نحن نأتي الى لوس أنجلوس ؟ |
| "Daha sonra mı gelelim?" | TED | لذلك قلنا "مهلًا، هل يجب أن نأتي لاحقًا؟" |
| Şimdi de toplantının asıl amacına gelelim. | Open Subtitles | الآن نأتي إلى الغرض الحقيقي منهذاالإجتماع... |
| Güzel, o halde biz de sana gelelim. | Open Subtitles | رائع, اذا سنأتي اليك |
| - Dana, "Deadline Hollywood" sayesinde artık flört edemez oldum, o yüzden konuya gelelim. | Open Subtitles | ذلك المقال يحظر عليّ المغازلة، لذا فلندخل في صلب الموضوع |
| Sayın Başkan, tahkikat konusuna gelelim. | Open Subtitles | الآن سيدي الرئيس، لننتقل لمسألة التحقق |
| İşlerin nasıl yürüdüğünü anlamaya çalışıyoruz ama direk herkesin merak ettiği soruya gelelim. | Open Subtitles | ونحن بدأنا نعرف المكان, لنصل إلى المشكلة فوراً. |
| Sadede gelelim öyleyse. Ömür boyu ev hapsi mi alacağım? | Open Subtitles | إذن، لننهي الوضع هل أنا معاقبة مدى الحياة؟ |
| Öyleyse asıl konuya gelelim ancak bilgin olsun diye diyorum sıska kıçlı orospu siyah tenli veya beyaz kıçımı ölesiye seven birçok erkek kıçımla çok eğlendi. | Open Subtitles | حسنا سندخل في صلب الموضوع لعلمك أيتها العاهرة النحيفة الرجال السود و العديد من الرجال البيض |
| Evet, şimdi Küçük Kırmızı'ya gelelim elinde sepetle kaçmakta olan kız. | Open Subtitles | نعم، الآن نَصِلُ إلى حمرِ صِغارِ، البنت بالسلةِ هاربةِ. |
| Ya da asıl sadede gelelim doğrudan Elena'ya gidelim! | Open Subtitles | شاهدتُ فتاتين بالخارج هناك أو دعنا ندخل لصلب الموضوع |
| Hadi sadede gelelim. Seni öldürdüm. İntikam istiyorsun. | Open Subtitles | لنتطرّق إلى صلبِ الموضوع، لقد قتلتكَ و أنت تودّ الانتقام، هيّا بُح بما لديك |
| Sadede gelelim. | Open Subtitles | ، لندخل إلى صلب الموضوع |
| Sadede gelelim. | Open Subtitles | حسناً, لنصل إلى الموضوع |