| Tamam, 5.30'da ofisine gelsem olur mu? | Open Subtitles | حسنٌ، هل آتي لأخذكِ من مكتبكِ عند الساعة 5: 30 ؟ |
| Marge, benimle Moe'nun yerine gelemezsin. Yani, Ben seninle annenlere gelsem güzel olur muydu? | Open Subtitles | لا يمكنك الذهاب معي إلى هناك، أسيعجبك أن آتي معك إلى أمك؟ |
| Bu gece olmaz ama başka bir gece gelsem? | Open Subtitles | لا يمكنني الليلة لكن أيمكن أن آتي بوقت آخر؟ |
| Belki bundan sonra sadece hafta sonları gelsem daha iyi olur. Evet. | Open Subtitles | ربما عليَّ المجئ بالعطلات الأسبوعية |
| - Ben de gelsem olur mu? | Open Subtitles | هل تمانعون لو أتيت معكم ؟ هذه ليست فكرة جيدة. |
| Seni ne zaman provadan almaya gelsem, "Hey, Ty, nasıl gidiyor?" diye soruyordum. | Open Subtitles | أتعرفين؟ في كل مرة آتي لأقلك "من المسرحية أقول له: "مرحبا يا تاي |
| Hem de ne zaman buraya gelsem bunu soruyorsunuz. | Open Subtitles | وأنتم يارفاق تسألوني في هذا الهراء كل مرة عندما آتي الى هنا |
| Anne, buraya ne zaman gelsem bir şeyleri değiştirmiş oluyorsun. | Open Subtitles | أمي في كل مرة آتي إلى هنا في هذه الأيام قمت ببعض التغييرات |
| New York'a ne zaman gelsem beni oraya götürmek istiyordu. | Open Subtitles | في كل مرة آتي الى المدينة يريدني أن اذهب الى هناك معه |
| Ne zaman cevap için gelsem buraya, bin tane soruyla geri dönüyorum. | Open Subtitles | كل مرة آتي فيها هنا من أجل الإجابات، أغادر وأنا لدي آلاف الأسئلة الإضافية. |
| Peki ya, bu gece evine gelsem de bunu o zaman yüzüme söylesen nasıl olur, ödlek herif? | Open Subtitles | لمَ لا آتي لمنزلك الليلة وتقولها بوجهيّ أيها الجبان؟ |
| Ne zaman buraya gelsem, bizden ne kadar nefret ettiklerini hissedebiliyorum. | Open Subtitles | كلما آتي إلى هنا أتذكر مدي الكراهية التي يكنوها لنا |
| Ne zaman gelsem ikiniz buradasınız. Siz çalışmıyor musunuz? | Open Subtitles | كلما آتي إلى هنا، أراكما ألا تعملان؟ |
| Ama ne zaman ziyarete gelsem, hardal, balıklar ve büyük bir sürahi V8 meyve suyu oluyor. | Open Subtitles | لكن عندما آتي لزيارته ...يكون لديه خردل سمك أبو شوكة ، و جرة كبيرة من عصير ٌ في 8 ٌ |
| Şey çünkü ne zaman onu görmeye otobüsle gelsem otobüste bir sürü vakit kaybediyorum. | Open Subtitles | ...لأنّ كلّ مرّة آتي لأراها عند الأتوبيس كلّ مرّة أضيع الوقت عند الأتوبيس |
| Güvenlikle gelsem iyi olur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنه من الأفضل أن آتي ببعض الحماية. |
| Bir düşün bakalım: Evine gelsem, kapını çalsam. | Open Subtitles | هذا ما سوف افعله سوف آتي الي بيتك |
| Sizin için zor olmalı. Daha sonra gelsem nasıl olur? | Open Subtitles | هذا يجب أن يكون صعبا عليك _ ما رأيك بأن آتي في وقت آخر ؟ |
| Sadece buraya geri gelsem de bana yeter. | Open Subtitles | كان سيسعدني المجئ إلى هنا مرة أخرى فقط |
| Acaba birkaç dakikalığına vakit ayırabilir mi sizin eve gelsem? | Open Subtitles | أتعتقدي بأن لديها بعض الدقائق لو ... ؟ أبوسعي المجئ إلى منزلكِ؟ |
| - Ben de 50'lerden kalma bir kıyafetle gelsem? | Open Subtitles | و ماذا لو أتيت في فستان خميسنات كبير؟ اجل |
| Adam bulabilmek için markete tek başıma gelsem fazla "sürtük" gibi görünürdüm. | Open Subtitles | ويبدو أيضا عاهرة , إذا جئت لمتجر البقاله للحصول علي رجل بمفردي |
| Gio, çünkü sana ne zaman gelsem, | Open Subtitles | حسنا, جيو , لأنه في كل مره أأتي , انت تصرخ |