| 1327 yılının sonunda Gençliğimde şahit olduğum olağandışı ve korkunç olaylarla ilgili tüm olup biteni bu parşömene yazıp bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا الآن بصدد كتابة شهادتي على رق الكتابة هذا بخصوص أحداث عجيبة ورهيبة كنت شاهداً عليها في فترة شبابي |
| Gençliğimde şansımı denemedim ama hiçbir zaman içimde yoktu. | Open Subtitles | حطمت اللوائح في شبابي, ولكن لم يكن ذلك في دمي على الإطلاق |
| Hayır. Gençliğimde öğrendiğim ağır dersleri anımsıyordum. | Open Subtitles | لا، ل كان مجرد يستشهد الدروس بشق الانفس من شبابي. |
| Gençliğimde yanlış gruplarla takıldım diyelim. | Open Subtitles | لنقل فقط أني تسكعت مع الحشود الخاطئة في صغري |
| Gençliğimde bir amatör tiyatro grubundaydım. | Open Subtitles | لقد كنت عضوة فى فرقة للهواة عندما كنت صغيرة |
| Evet, Gençliğimde çok berbat bir korku hikayesi yazmıştım, ve onlar da, bunu daha kötü bir selüloit haline getirdiler. | Open Subtitles | أجل، ألّفت رواية رعب سيئة جداً في أيام شبابي وحوّلوها إلى فيلم أسوء بكثير |
| Gençliğimde o parkta oturduğum anlar geldi aklıma. | Open Subtitles | جعلني أفكّر بأيام شبابي حين كنت أجلس هناك |
| Ve söylemem gerekir ki ben Gençliğimde tehlikeli bir yakışıklıydım. | Open Subtitles | ويجب علي إخبارك أيضاً بأنني شديد الوسامة في شبابي |
| Bilirsiniz, Gençliğimde, birlikte olduğum kızları aşklarım olarak adlandırırdım. | Open Subtitles | في فترة شبابي إعتدت على مناداة أحبائي بالمعشوق |
| Gençliğimde bir şair olmak istediğime inanabiliyor musun? | Open Subtitles | أيمكنك تصديق أنه في شبابي أردت أن أصبح شاعرا؟ |
| Gençliğimde Afrika'da geceyi çadırsız bir şekilde geçirmiştim. | Open Subtitles | لقد قمت بالعديد من الأسفار بالقارة السوداء في شبابي |
| Gençliğimde birkaç izdivaç teklifi aldım. | Open Subtitles | لقد حصلت على الكثير من عروض الزواج في شبابي |
| Gençliğimde bilime çok hevesliydim. | Open Subtitles | شبابي في حسناً، أتعلمين للعلوم, منجذب كنت |
| Gençliğimde korkunç bir şekilde kötü muameleye maruz kalmış insanlar gördüm. | Open Subtitles | في شبابي قابلت أناس تعرضوا لسوء معاملة فضيعة جدا |
| Gençliğimde çok iyi dans ederdim. İnanır mısın bilmem ama. | Open Subtitles | اعتدت أن أكون راقصاً في أيام شبابي لو صدقتِ أمر كهذا |
| Gençliğimde birkaç ufak gemiyi "ödünç" almıştım. | Open Subtitles | قمت بإستعارة بعض السفن في شبابي, أنا لست |
| Sana Gençliğimde desteklenmeyen bir komedi filmini göstereceğim. | Open Subtitles | أنا سأريك فيلم كوميدي من أيام صغري لا يمكن صموده |
| Bende Gençliğimde şarkı söylerdim. | Open Subtitles | إعتدتُ على القيام بالغناء لنفسي عندما كنت صغيرة |
| Beni Gençliğimde tanısaydın gördüklerinden o kadar memnun olmazdın. | Open Subtitles | ما كنتِ لتجدي هذه الأشياء لو أتيحت لكِ الفرصة لتري ما بقلبي وقتما كنت شابًا |
| Gençliğimde hiç de hoş bir anlama gelmezdi bu. | Open Subtitles | في زماني كان يعني شيئاً ليس جيداً |
| Biliyor musun, sen tam da Gençliğimde şıp diye tutulduğum tiplerdensin. | Open Subtitles | أنت تعرف ، تبدو شقي كنتٌ سريعة التأثر بشبابي |
| Gençliğimde, İspanya'da tatilimi geçirirken bir Fransız kızına aşık olmuştum. | Open Subtitles | عندما كنت يافعًا ذهبت في إجازة إلى إسبانيا عشقت فتاة فرنسية |
| Gençliğimde seyrettiğim bu filmden ... ne kadar da derinden etkilendiğimi çok net hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر جيداً في سنوات مراهقتي عندما شاهدت الفيلم |
| Çocuklar, Gençliğimde Moby ünlü bir müzisyendi. | Open Subtitles | يا اطفال .. موبي كان فنان شعبي عندما كنت شاباً |