| Sadece gerçeği bulmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا جئتُ إلى هُنا لمعرفة الحقيقة. |
| Onu sorguya çekmek ve gerçeği bulmak için götürmek zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نأخذه للإستجواب لمعرفة الحقيقة ( تترين غير مترجمين ) |
| Bazen gerçeği bulmak için tam bir daire gerekir. | Open Subtitles | أحيانا نحن يجب أن نعود إلى البدايتهم لإيجاد الحقيقة. |
| gerçeği bulmak bana kalmış çok geç olmadan. | Open Subtitles | ان الأمر يعود إلى لإيجاد الحقيقة قبل فوات الأوان |
| Burada oLmamızın nedeni, gerçeği bulmak. | Open Subtitles | سبب وجودنا هنا هو معرفة الحقيقة |
| gerçeği bulmak neredeyse 1 ay sürdü. | Open Subtitles | إقتربنا من قضاء شهر على معرفة الحقيقة. |
| Tanrı bize gerçeği bulmak için bilgelik versin, - | Open Subtitles | ليمنحنا الرب الحكمة لنكتشف الحق و الأرادة لأختياره |
| Ben sadece gerçeği bulmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا فقط لمعرفة الحقيقة. |
| gerçeği bulmak bana kalmış çok geç olmadan. | Open Subtitles | إن الأمر يعود إلى لإيجاد الحقيقة قبل فوات الأوان |
| gerçeği bulmak bana kalmış çok geç olmadan. | Open Subtitles | إن الأمر يعود إلى لإيجاد الحقيقة قبل فوات الأوان |
| gerçeği bulmak bana kalmış çok geç olmadan. | Open Subtitles | الأمر يعود إلى لإيجاد الحقيقة قبل فوات الأوان |
| gerçeği bulmak istiyor diye onu suçlayamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع لومه لسعيه لإيجاد الحقيقة |
| Sadece gerçeği bulmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فقط معرفة الحقيقة |
| Aslında hayır, gerçeği bulmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد معرفة الحقيقة - |
| Tanrı bize gerçeği bulmak için bilgelik versin, - | Open Subtitles | ليمنحنا الرب الحكمة لنكتشف الحق و الأرادة لنختاره |