| Şey bu çocuğun dolandırıcılık olayı üzerinde Çalışmak gerekenden fazlası. | Open Subtitles | حسنا .. هذا أكثر من اللازم ليتم استخدامه لخداع الصبي |
| Yavaşça ilerleyeceğiz, çünkü dereden olması gerekenden fazla ses çıkabilir. | Open Subtitles | سنسير ببطء حتى لانحرك قاع الجدول اكثر من اللازم. |
| Yolun sonuna geldik, lütfen bunu olması gerekenden daha da fazla zorlaştırma. | Open Subtitles | ها هو المشهد المنتظر لا تصعبي الأمر أكثر من اللازم |
| Olması gerekenden biraz fazla ödedim ama dayanamadım. | Open Subtitles | كان علي ان ادفع سعراً اقل من المطلوب به لكنني لم استطع قاومته |
| Aylık kredi ücretlerinizi olması gerekenden fazla ödüyor olabileceğinizi biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلمين أنك قد تكونين تدفعين أكثر في رسوم البطاقات الشهرية مما يجدر بك؟ |
| Hisselerin fiyatı olması gerekenden az borsa düşerse daha az değil, daha çok almalısın. | Open Subtitles | قلت أن الحصص مقللة عن قيمتها لذا إن انخفض سعر السهم اشتر أكثر، لا أقل |
| Bu rutubetli eyalette gerekenden bir saat fazla geçirmek istediğimi mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | أكنت تتوهم أنني أود قضاء ساعة واحدة أكثر من اللازم في هذه المقاطعة الباردة؟ |
| Bu ani şişme, iyileşme sürecinde eklemi korusa da tam iyileşmemiş doku bağışıklık hücrelerinin orada gerekenden fazla kalmasına neden olabilir. | TED | ولكن بينما يعمل هذا التّورم السريع على حماية المفصل في فترة الاستشفاء، تتسبب الأنسجة غير كاملة الشفاء في بقاء خلايا المناعة لفترة أطول من اللازم. |
| -Abby hakkında gerekenden fazla,.. | Open Subtitles | انها معلومات أكثر من اللازم آبي |
| Sen yapman gerekenden daha ileriye gittin. | Open Subtitles | لقد انجزت المهمة احسن من اللازم |
| Bizden kimse Bates hapishanede gerekenden bir saat fazla dursun istemez. | Open Subtitles | أياً منا لا يرغب في إبقاء "بيتس" في السجن لِساعة أطول من اللازم -هل أُحضرها؟ |
| Bunu olması gerekenden daha karmaşık hale getiren sensin. Bir şişe şarap. | Open Subtitles | لقد جعلت الأمر معقداً أكثر من اللازم |
| Burada kızın için gerekenden daha fazlası olmalı. | Open Subtitles | يوجد أكثر من اللازم هنا لمساعدة ابنتك |
| Bak, bazen hayatımızda bir kısım gerçekten karıştığında başkasına gerekenden daha fazla dikkat ederiz. | Open Subtitles | نظرة، وأحيانا، كما تعلمون، في حياتنا، عندما جزء واحد هو مربكة حقا، نحن سوف تصب الطريق المزيد من الاهتمام من اللازم إلى آخر. |
| İnsan dişlerine? Jeli dişlerimde olması gerekenden biraz fazla bıraktım. | Open Subtitles | تركت عليها الجل أكثرمن اللازم |
| Omurgam olması gerekenden daha uzun. | Open Subtitles | عمودي الفقري أطول من اللازم |
| Belki de olmamız gerekenden daha fazla heyecanlıydık. | Open Subtitles | {\pos(200,220)}ربما متحمسين أكثر من اللازم |
| İzci çakısını çıkarıp olması gerekenden daha aşağıda boğazında geniş ve yatay bir kesik açtı. | Open Subtitles | أخرج سكينة فتى الكشافة وقام بعمل شق أفقي عريض في حنجرته، أسفل بكثير من المطلوب... |
| Belki de vermem gerekenden fazlasına. | Open Subtitles | حسناً , ربما أكثر مما يجدر بي أعطاه |
| Hisselerin fiyatı olması gerekenden az borsa düşerse daha az değil, daha çok almalısın. | Open Subtitles | قلت أن الحصص مقللة عن قيمتها لذا إن انخفض سعر السهم اشتر أكثر، لا أقل |