"geri dönecekler" - Traduction Turc en Arabe

• سيعودون
• سوف يعودون
• سيرجعون
• ويعودون إلى
• إذا عادوا

Onlar kesinlikle geri dönecekler!
هم سيعودون بالتأكيد كاران وآرجان هل يعود؟

Biraz şansımız varsa, Kübalılar geri dönecekler.
مع قليل من الحظ, الكوبيون سيعودون أدراجهم.

Jacob ve Daniel er ya da geç geri dönecekler.
حسنا, جاكوب ودانيال سيعودون عاجلا أو آجلا

Tamam bırakalım yapsın. Bunu kaçırmak istemem. geri dönecekler.
حسناً،اتركوه يرحل لا أريد إفساد ذلك سوف يعودون

Üç gün içinde erzaklar ile birlikte geri dönecekler tabii gelebilirlerse.
سيرجعون بالإمدادات في غضون ثلاثة أيام، إن أمكنهم ذلك.

Bir bilemedin iki yıl içinde, işlerine geri dönecekler.
بعد غضون عام او اثنين سيعودون لاعمالهم القذره

Ve kesip biçme bittiğinde, mutlu savaşçı konumlarına geri dönecekler.
وعندما يتم الإصلاح سيعودون لوضعهم كمقاتلين سعداء

Ama muhtemelen hızlı olmalısın çünkü bir dakika içinde geri dönecekler.
لكن يجب عليك على الارجح ان تسرع بذلك لأنهم سيعودون في لحظات

Bu ülkedeki operasyonlarınızı derhal durdurunca size geri dönecekler.
سيعودون إليك بأقرب وقت وستوقفين جميع عملياتك

Gama virüsünü yok edecek ve İntikamcılar zayıflıklarına geri dönecekler.
هذا سيدمر فيروس أشعة غاما والمنتقمون سيعودون ضعفاء

Ne olup bittiğini ve bize nasıl yardım edeceklerini öğrenince geri dönecekler.
سيعودون حالما يعرفون ما الذي يجري و يجدون طريقة لمساعدتنا

Trençerler ile anlaşmak senin fikrindi. Ete aç bir şekilde geri dönecekler.
معاهدتنا مع النباشين كانت فكرتك، الآن سيعودون نهمين للحم

geri dönecekler Buck. Endişelenmene gerek yok.
سيعودون حتماً يا باك لا تقلق لذلك

Bırakırsanız işe geri dönecekler.
و عندما تطلقون سراحهم سيعودون للعمل

geri dönecekler, buna eminim. Er ya da geç döneceklerdir.
سيعودون أنا متأكد اجلاً ام عاجلاً

Ama adamlarının hepsi güvenli bir şekilde geri dönecekler.
لكن رجاله سيعودون جميعاً سالمين

Onu rahat bırakalım. Bu fırsatı kaçırmak istemiyorum. geri dönecekler.
حسناً،اتركوه يرحل لا أريد إفساد ذلك سوف يعودون

Biraz vakit kazandık ama takviyeyle geri dönecekler.
حسناً , لقد منحنا أنفًسنا بعض الوقت ولكنهم سوف يعودون ومعهم قوة

Zamanımız azalıyor. Bizim için geri dönecekler.
إن الوقت يداهمنا سيرجعون من أجلنا

Sabaha bizimle buluşmak için kumsala geri dönecekler.
ويعودون إلى الشاطئ من أجلنا في الصباح

Bakın o zaman. geri dönecekler, onları duyar duymaz olabildiğince güçlü üfleyin.
الآن أسمعوا، إذا عادوا مجددًا، أطلقوا النار بقدر ما يمكنكم سمعاهم.