| Yaratığa kafasını geri vereceğim. Kutuyu yere koy ve geri çekil. | Open Subtitles | سأعيد رأس المخلوق اتركوا الصندوق وارحلوا |
| Hadi. Sana iki katını geri vereceğim. | Open Subtitles | بالتأكيد تظنينها فكرة سديدة , هيّا سأعيد المبلغ إليكِ مضاعفاً |
| Bu, kaynananızın eleştirilerine son vermezse, kitabın parasını size geri vereceğim. | Open Subtitles | إذا لم يردع هذا عمّتك من إنتقاد طبخك، سأعيد كل ما دفعتيه. |
| Bu para için endişelenmeyin Mösyö, en kısa zamanda geri vereceğim. | Open Subtitles | . لا تقلق سيدي بشأن المال. سأعيده لك حالما يمكنني ذلك. |
| Ondan af dilemem lazım ve evini ona geri vereceğim. | Open Subtitles | انتظري أنا بحاجة لرؤيتها أُريدها أن تسامحني وسأعيد لها منزلها |
| Ama bunu yapmanın tek nedeni bu değildi. İstediklerini geri vereceğim. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس السبب الوحيد لتفعل ذلك سوف أعيد له أشياءه |
| Ona artık ihtiyacın olmadığında, sana geri vereceğim. | Open Subtitles | أنا سأعيدها إليك عندما تكون لست بحاجة إليها ثانية |
| İstediğimi aldım böylece Senatonuzu ve Senatörlerinizi geri vereceğim. | Open Subtitles | حصلت على ما أريد لذا سأعيد لك مبناك وأعضاء مجلسك |
| Hayır, hayır. Bütün bunları iade edeceğim. Parayı da geri vereceğim. | Open Subtitles | كلا، سأعيد كلّ هذه الأشياء، وسأعيد المال إنّه الشيء الصائب الذي ينبغي فعله |
| O kadının parasını geri vereceğim. | Open Subtitles | سأعيد النقود التي وجدتها إلى صاحبة الحقيبة |
| Çaldığım şarkıyı sevmezsen, bozukluğunu geri vereceğim. Artık cesaret gösterisi zamanıydı. ve ben böylelikle, grup üyeliğimi gösteriyordum. | Open Subtitles | اذا لم يعجبك ما سأضع سأعيد لك نقودك خذ هذي يا فِن |
| Nezaketen, ödediğin parayı da geri vereceğim. | Open Subtitles | كمجاملة سأعيد كامل العربون الذي دفعته لي |
| Bu kız bana adını söylerse gözlerini geri vereceğim. | Open Subtitles | لو أخبرتني الفتاة باسمها، سأعيد لها بصرها |
| Sadece içindeki benim içeceğim, bu yüzden yıkayıp sana geri vereceğim. | Open Subtitles | إلا أنه يحتوي على شرابي ، لذا سأغسله، ثم سأعيده إليك |
| Bunların doğru olduklarını anladığında, sana geri vereceğim. | Open Subtitles | سأعيده إليك حينما تجد أن تلك الأمور قد تحققت. |
| Ve tüm extasy'ni de geri vereceğim. | Open Subtitles | وسأعيد لكي كل أقراص الهلوسة والنشوة أيضا |
| Paranı geri vereceğim, bu yüzden buraya geldim! | Open Subtitles | سوف أعيد لك المال هذا لماذا أنا عدت الى هنا |
| Plan hayatta kalmış düşmanla asla temas kurmamak. Pardon. geri vereceğim! | Open Subtitles | الخطة هي أن لا أشتبك مع العدو من فضلك سأعيدها لاحقاً أنهم ذاهبون الى الأعلى |
| Şartlarını yerine getiremediğimi düşünürsen bu yolculuğun sonunda paranı geri vereceğim. | Open Subtitles | إن لم ترضيك شروطي، سأرجع إليك نقودك في نهاية هذه الرحلة. |
| Ceketi geri vereceğim. | Open Subtitles | سأُعيد ذلك المعطف |
| Eğer altın postu şehrimize geri getirirsen, krallığı geri vereceğim. | Open Subtitles | لو انك احضرت الفروة الذهبية فعد إلى مدينتنا و سوف اعيد لك المملكة |
| Yarın bir iş yapacağım. Yarın paranı geri vereceğim. | Open Subtitles | سأقوم بمهمة غداً وأعيد لك نقودك |
| "Eğer hala memnun değilsen... "kahrolası paranı geri vereceğim" dedim. | Open Subtitles | "وإن كنت لا تزال غير راض فسأعيد لك نقودك" |
| Nasıl geri vereceğim şimdi? | Open Subtitles | كيف علي أن أعيد النقود |
| O konuştuğun kız kim? Onu bulup, ayıyı ona geri vereceğim. | Open Subtitles | من هذه الفتاه التى تتحدثين معها؟ سأعثر عليها و اعيده اليها |
| Gus, geri vereceğim. | Open Subtitles | جس، أنا سَأُعيدُه. |
| Pekala, uçurtmasını ona geri vereceğim. | Open Subtitles | حسنا ساعيدها له |