| Yedeğini getirene kadar buraya park ettim. | Open Subtitles | قدت السيارة إلى مرآبك حتى أحضر عجلة أخرى |
| Eve o çocuğu getirene kadar oğlumun o insanları öldürdüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعلمُ أن إبني قتل أولئكَ النّاس حتى أحضر هذا الفتى إلى البيت. |
| Karısını getirene kadar ona hiçbir şey soramayız. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نسأله عن شيء حتى نجلب زوجته. |
| Evden karyolasını getirene kadar yerde yatar. | Open Subtitles | يمكنه النوم على الأرض حتى نجلب مهده من المنزل |
| Kazananı getirene kadar yayınla. | Open Subtitles | شغل هذا حتى نرجع فائزنا |
| Matthew sana ihtiyacın olanı getirene kadar ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | تستطيعين استعارة بعض الأشياء حتى يحضر لكِ (ماثيو) ماتحتاجينه |
| Siz o berbat ruloları getirene kadar burası gayet şık bir yerdi. | Open Subtitles | كانت الغرفة أنيقة حتى أحضرت الأسرة البلاستيكية |
| Sen bana o dosyayı getirene kadar Conrad Harris ismini duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن (كونارد هاريس) حتى أخبرتني بهذا الموضوع |
| - Sütü getirene kadar tut - Oh, hayır.. Hayır | Open Subtitles | إحملها ريثما أحضر بعض اللبن. |
| Ben paranın geri kalanını getirene kadar sende kalabilir. | Open Subtitles | يمكنك الاحتفاظ بهل حتى أحضر لك بقية نقودك |
| Gulaşı getirene kadar çorbayla idare edin. | Open Subtitles | ها نحن ، إبدأ بذلك حتى أحضر اليخنى |
| Kaptan seni Themiscera'nın kıyılarına getirene kadar cesurca bir çaba ile seni hayatta tutmaya çalıştı. | Open Subtitles | ببسالة ناضل للحفاظ على قيد الحياة... حتى أحضر لك _ إلى شواطئ Themyscira. |
| Ta ki o Eyalet Şampiyonluğu'nu size getirene kadar. | Open Subtitles | حتى نجلب إلى الدّيار بطولة الولاية تلك |
| Ton balığını getirene kadar bekleyin! | Open Subtitles | انتظر حتى نجلب التونة |
| Kazananı getirene kadar yayınla. | Open Subtitles | شغل هذا حتى نرجع فائزنا |
| Wesley daha fazla kopya getirene kadar paylaşmak zorunda kalabilirsiniz. | Open Subtitles | حتى يحضر لنا (ويسلي) نسخاً أكثر |
| Ta ki Neal'ı geri getirene kadar. Canlı veya başka türlü. | Open Subtitles | ...حتى يحضر (نيل) حياً أم |
| Bu bir avuç acemiyi buraya getirene kadar St.Louis'in batısına bile geçmemiştim. | Open Subtitles | أنا حتى لم أصل إلى غرب (سان لويس) حتى أحضرت هذه الجماعة من المجندين |
| Sen bana o dosyayı getirene kadar Conrad Harris ismini duymamıştım. | Open Subtitles | لم أسمع من قبل عن (كونارد هاريس) حتى أخبرتني بهذا الموضوع |