| Dün gece çaylaklar kamyonu getirmediler limana. | Open Subtitles | بالنسبة للأتباع لم يحضروا مع تلك الشاحنة بالأمس |
| Sana hala bir aspirin getirmediler mi? | Open Subtitles | ألم يحضروا لك أسبيرين حتى الآن؟ |
| Geriye çok şey getirmediler: 381 kilo (841 pound) eski taş, ve 24'ününde daha sonra vurguladığı -- dünyamızın küçüklüğüne ve narinliğine yeni bir bakış getirdiler. | TED | لم يحضروا الكثير معهم : 841 رطل من الحجارة القديمة , و شيء كل 24 أكد في وقت لاحق - و ادراك جديد للصغر وهشاشة الوطن المعروف. |
| Evet. 1960'lara kadar şehir planlamacıları ve mimarlar getirmediler. | Open Subtitles | نعم ، فهم لم يجلبوا الى المدينة المخططين والمعماريين الى عقد الستينيات |
| Yinede para getirmediler. | Open Subtitles | كما إنهم لم يجلبوا المال |
| Bizi buraya geçmişi değiştirelim diye getirmediler. | Open Subtitles | إنهم لم يحضرونا إلى هُنا لنغير الماضي. |
| Ediyorum zaten. Kuru temizlemeciler, istediğim elbiseyi getirmediler. | Open Subtitles | أنا أكرهه , لكن المصبغة لم توصل الفستان الذي أردت ارتداؤه |
| Sefu, sana kardeşinle birlikte kalabilmen için portatif bir yatak getirmediler mi? | Open Subtitles | معطفاً لك يحضروا ألم ؟ الليلة أخيك مع ! |
| Tae-poong'u buraya getirmediler mi? | Open Subtitles | الم يحضروا ... تاي بونج |
| Adriana'yı buraya getirmediler. Nerede o? | Open Subtitles | (إنهم لم يحضروا (أدريانا. |
| Cooper, bizi buraya geçmişi değiştirelim diye getirmediler. | Open Subtitles | فكر! فكر! (كوبر)، إنهم لم يحضرونا إلى هُنا لنغير الماضي. |
| Ediyorum zaten. Kuru temizlemeciler, istediğim elbiseyi getirmediler. | Open Subtitles | أنا أكرهه , لكن المصبغة لم توصل الفستان الذي أردت ارتداؤه |