| Ve elbette kadınlar, ama sen... bunu da düşünüyor gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | والنساء أيضاً لكنك لا تبدو أنك تعطي اهتماماً لهذه الأفكار أيضاً |
| Pekâlâ, beni bağışla ama sıradan bir gezgin gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حسنٌ، اعذرني على قول هذا، أنت لا تبدو كمسافر نموذجي. |
| Olaya girmeye hazır gibisin hiç görevdeymiş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أَنا في العمل تبدو مستعداً للعملِ لَكنَّك لا تبدو كأنك فى العمل |
| Alınma ama işleri pek kontrol altına almış gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حسناً لا شك لكن يبدو انك لا تمسك بالامور تماما بنفسك الان |
| Alınma ama, pek öyle aynı şeyleri aynı kişilerle tekrar tekrar yapacak bir tip gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | معذرةً، لكن لا يبدو أنك من الرجال الذين يفضلون التكرار |
| Bu gökyüzünü, ay ışığını ya da bu evi sever gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدين واحدة ممن يحبون تلك السماء أو ضوء القمر ذاك أو ذلك البيت |
| Kayınvalidene karşı bir üstünlük sağlamış gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَبْدو لكي تَرْبحَ أيّ النقاط بعمّتِكِ. |
| Sen CIA'den biri gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو بأنك عملت لدى السي آي ايه |
| Suratına yumruk almış gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | من الواضح أنك كنت جيداً لا تبدو و كأنك قد تلقيت ضربة على وجهك |
| Herhalde işe yaramış, çünkü tüm o geyler gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعتقد بان الأمر يساعد بانك لا تبدو بهذا الشذوذ |
| Artık balo kralı gibi görünmüyorsun. Hassiktir. | Open Subtitles | لم تعد تبدو كأنك ملك حفلة التخرج اللعنة |
| Kesinlikle hapisten yeni çıkmış gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | طبعا ، لا تبدو كأنك خرجت من السجن للتو. |
| Pek yalvarıyormuş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو كأنك تتوسل |
| Buradan pek de yardım edebilecek gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | حيثما اقف , لا يبدو انك ستساعد كثيراً |
| Fazla uyumuş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | يبدو انك لم تنم جيدا. |
| Küçük yeğenim olduğunu düşündük ki bugün on yaşına basmış gibi görünmüyorsun ama... | Open Subtitles | لقد ظننا أنك إبن أخي الصغير لا يبدو أنك أتممت عامك العاشر اليوم، لكن |
| Küçük yeğenim olduğunu düşündük ki bugün on yaşına basmış gibi görünmüyorsun ama... | Open Subtitles | لقد ظننا أنك إبن أخي الصغير لا يبدو أنك أتممت عامك العاشر اليوم، لكن |
| Burada bırakılacak bir kız gibi görünmüyorsun. Önemli değil. Beni bir tamirciye götür. | Open Subtitles | لا تبدين من النوع الواجب البعد عنه لا يهم ، من فضلك خذنى لأقرب جراج |
| Sorun etmiyor gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | - أَنا، أنا بخير مَعه. - أنت لا تَبْدو رفيع مَعه. |
| Şu anda bu işleri bırakabilecek gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو أنك ستتمكّن من الانتهاء من هذا الموضوع الآن |
| Hoşnut olmuş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لا تبدو بأنك راضٍ عن هذا |
| Kızım, kurtarılmaya ihtiyacın varmış gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | لتحويلى الى مشروع أو الأحتفاظ بى يافتاة أنتى لاتبدين كمن يحتاج للمساعدة |
| Artık inekleri sağmaktan gelmiş gibi görünmüyorsun. | Open Subtitles | الآن، لا تبدين كأنّك قادمة من حلب الأبقار. |