| Ama Anna gibi güzel bir kadin için bu sikici hayati yasamak biraz erken. | Open Subtitles | بالنسبة لامرأة جميلة مثل آنـا فإنه من السابق لاوانه لروحها أن تسحق بمثل هذا القبيل يجب علينا إنقاذها |
| Gerçek şu ki, bizim Kate gibi güzel bir kadına bakıp, ve kendi kendine şöyle diyorsun, "ona mutlaka sahip olmalıyım". | Open Subtitles | اخبرنى الحقيقة الحقيقة هي انها امرأة جميلة مثل كايت هناك |
| Ne kadar istiyorsan harca, burayı eskisi gibi güzel bir çiftlik yap. | Open Subtitles | إذاً نفذي ماتقولين أنقفي ماتريدين ، وأعيديها مزرعة جميلة كما كانت من قبل |
| Bugünkü gibi güzel bir geceden sonra nasıl inanmam? | Open Subtitles | في ليلة جميلة كما الليلة وكيف عساني ألا أؤمن؟ |
| Sizin gibi güzel bir kız Prag'ın en berbat semtinde ne arıyor? | Open Subtitles | ما الذي تفعله فتاة جميلة مثلك في هذا الجزء الفظيع من براغ؟ |
| senin gibi güzel bir çöl çiçeği dünyanın en güçlü adamının yanında olmalı. | Open Subtitles | وردة صحراء جميلة مثلك يجب أن تكون بين ذراعي أقوى رجل في العالم |
| Senin gibi güzel bir bayanın bebeği olması gerek. Nefes kesicisin. | Open Subtitles | على إمرأة بجمالك أن تفعل، فأنت آثرة للقلوب |
| Bunun gibi güzel şeyleri alan Walter'a sahip olduğum için beni kıskanıyorsun. | Open Subtitles | انت غيورة لاننى مخطوبة الى والتر الذى يشترى لى اشياء جميلة مثل هذا |
| Bugünkü gibi, güzel günlerdi sanırım. | Open Subtitles | أتوقع ان مرت عليكم ايام جميلة مثل اليوم |
| Rusty gibi güzel bir kızın talepleri vardır, ha? O beni seviyor: | Open Subtitles | جميلة مثل راستي في حاجة إلي أشياء ؟ |
| Bayan Haru gibi güzel hanımefendilerin bile başı belaya girebilir. | Open Subtitles | "حتى فتاة جميلة مثل الآنسة "هارو لديها مشاكل |
| - Olay sadece dış görünüş değil ve Charlotte gibi güzel bir kadın bunu anlıyor. | Open Subtitles | - ليس الأمر كله عن المظاهر كما تظن00 و إمراة جميلة مثل شارلوت تدرك ذلك0 |
| Baksanıza. Her zamanki gibi güzel. | Open Subtitles | انظروا إليها إنها جميلة كما كانت سابقاً |
| Senin gibi güzel bir kadının... | Open Subtitles | أنا افترض امرأة جميلة كما كنت... |
| -Annem her zamanki gibi güzel. | Open Subtitles | -والدتي جميلة كما كانت دائماً . |
| Sizin gibi güzel bir bayan burada yalnız oturuyor olamaz. | Open Subtitles | فتاه جميلة مثلك لا يمكن ان تكون جالسة هنا وحيدة. |
| Bir gün sizin gibi güzel bir kizin parçalarini toplayacagimdan korkuyorum. | Open Subtitles | أكره الذهاب يوماً ما بفتاة جميلة مثلك إلى المركز |
| O lezbiyenler senin gibi güzel bir kız görünce hiç vakit kaybetmezler. | Open Subtitles | هؤلاء العرابيد, عندما يرون فتاة جميلة مثلك لن يقومو بالتلاعب حولك |
| Senin gibi güzel bir kadının kapıda korumaları olmalı. | Open Subtitles | أتعلمين، امرأة بجمالك ينبغي لها الحصول على حراس خارجاً عند بابها |
| Sizin gibi güzel bir eşe sahip olunca bunun çok zor olacağını tahmin edebiliyorum. | Open Subtitles | اعلم انه صعوبة هذا الامر خصوصا , عندما يكون لدية زوجة بجمالك |
| Senin gibi güzel bir kızın silahla ne gibi bir işi olur söyler misin,Ilsa? | Open Subtitles | عقلي اخبرني فتاة لطيفة مثلك ماذا تفعل بمسدس ها ليسا؟ |
| Şunu söylemeliyim ki; senin gibi güzel bir kadının yanında çalışamazdım. | Open Subtitles | يجب أن أخبركِ، لن أقدر على العمل مع امرأة جميلة مثلكِ. |
| İddiaya varım senin gibi güzel kızların pek çok erkek arkadaşı vardır. | Open Subtitles | أراهن ان لديكى الكثير من الأصدقاء فتاه جميله مثلك |
| Şimdi sormam lazım senin gibi güzel bir kız bu albay için ne yapıyor ki? | Open Subtitles | الأن، يجب أن اسأل... كيف لفتاة رائعة مثلكِ أن تعمل لدى العدو الاستعماري؟ |