"gideceğini söyledi" - Traduction Turc en Arabe

    • قالت أنها ذاهبة
        
    • قالت أنها ستذهب
        
    • لقد أخبرتني انها ذاهبة
        
    • قال أنه ذاهب إلى
        
    • قالت أنها سترحل
        
    • أنه سيذهب
        
    • يخطط في أخذ
        
    • قال إنه ذاهب
        
    • قالت أنها ستسافر
        
    • قالت أنّها ذاهبة
        
    • أنه ذاهب على
        
    • انه ذاهب
        
    • بأنها ستذهب
        
    • بأنه ذاهب
        
    Direksiyon dersine gideceğini söyledi. Nerede bilmiyorum. Open Subtitles قالت أنها ذاهبة لدرس القيادة لا أعرف أين
    Cristina, tüm yaşananları Vicky'ye anlattı olanları düşünmek için iki haftalığına Fransa'ya gideceğini söyledi. Open Subtitles كريستينا أخبرت فيكي بكل ما حدث و قالت أنها ذاهبة لفرنسا لعدة اسابيع لتفكر
    Ben bir şeylerin yalnış olduğunu anlamalıydın. Mi Ra benimle gideceğini söyledi ama onun yerine seni yolladı. Open Subtitles ولاحظت خطب ما، مي را قالت أنها ستذهب معي، لكن بدلاً من ذلك اتيتِ أنتِ
    13. Terminale gideceğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني انها ذاهبة للمحطة رقم(13)0
    - Parka gideceğini söyledi. Open Subtitles - قال أنه ذاهب إلى المنتزه -
    Benden nefret ettiğini ve gideceğini söyledi.. Open Subtitles قالت أنها كرهتني، قالت أنها سترحل...
    Geçen gece gelip eşyalarını vermezsem polise gideceğini söyledi. Open Subtitles ولكن الرجل لديه بطاقتي الشخصيه جاء إلينا الليلة الماضيه ويقول أنه سيذهب للشرطه إذا لم أعيد أغراضه
    Ama onu görmeye gideceğini söyledi. Open Subtitles لكنها قالت أنها ذاهبة لمقابلته
    Camp David'e gideceğini söyledi. Open Subtitles "لقد رحلت ، قالت أنها ذاهبة إلى "كامب ديفيد
    Leslie bir partiye gideceğini söyledi. Open Subtitles لقد قالت أنها ذاهبة إلى حفلة
    Tarih ödevi için kütüphaneye gideceğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها ستذهب للمكتبة للعمل على بحثها التاريخي
    Yeni erkek arkadaşıyla kampa gideceğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها ستذهب للتخييم مع فتاها الجديد.
    13. terminale gideceğini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرتني انها ذاهبة للمحطة رقم(13)0
    - Parka gideceğini söyledi. Open Subtitles - قال أنه ذاهب إلى المنتزه -
    Benden nefret ettiğini ve gideceğini söyledi.. Open Subtitles قالت أنها كرهتني، قالت أنها سترحل...
    Lloyd Simcoe. Bana zarar vermemelerini ve onlarla gideceğini söyledi. Open Subtitles قال لهم (لويد سيمكو) ألّا يؤذوني و أنه سيذهب معهم
    Ama Henry'nin hapishaneden çıktığı gün kız arkadaşıyla Jamaika'ya gideceğini söyledi. Open Subtitles ولكن في يوم خروج (هنري) من السجن "يبدأ يخطط في أخذ خليلته إلى "جامايكا
    Otopsiyi bitirdi, cesedi kaldırmamı istedi ve Norfolk'a gideceğini söyledi. Open Subtitles لقد أنهى التشريح و أخبرني أن أضعها بأحد الأدراج "ثم قال إنه ذاهب إلى "نورفيك
    Eyalet dışına, sponsorunu aramaya gideceğini söyledi. Open Subtitles قالت أنها ستسافر خارج الولاية بحثاً عن كفيلتها
    Hafta sonu için şehir dışına gideceğini söyledi. Open Subtitles قالت أنّها ذاهبة للبلاد في عطلة الأسبوع
    Bir yatla gideceğini söyledi, sensiz... çünkü rahat değilmiş. Open Subtitles أنه ذاهب على متن قارب ولا يستطيع أن يأخذك لأن الرحلة غير مريحة
    Gidiyor, gitmiyor tartışmaları sürerken, en sonunda bana gideceğini söyledi. Open Subtitles قال انه ذاهب وقال لن أذهب وثم قال لي انه ذاهب.
    Amerika diye bir gezegene gideceğini söyledi. Open Subtitles تقول بأنها ستذهب الى كوكب ما يدعى .. أمريكا
    Rick, hafta sonunda bıldırcın avına gideceğini söyledi. Open Subtitles أخبرني ريك بأنه ذاهب لصيد طير السمان في نهاية الأسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus