| Gil'in doğum günü yarın ve eminim o fahişe ile partiye gidebilmek için acıklı bir bahane bulacaktır. | Open Subtitles | عيد ميلاد غيل غدا وانا واثقة أنه سيجد عذرا مثيرا للشفقة ليحتفل مع تلك العاهرة |
| Arabamı burada bırakacağız ve onları Gil'in arabası ile götüreceğiz. | Open Subtitles | لذا سنترك سيارتي هنا وسنأخذهم في سيارة غيل |
| Tabii ki neyi kaçırdığımızı görmek için Gil'in önceki bakıcısıyla konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | بالطبع سيتعيّن علينا التحدّث الآن إلى حارسة غيل السابقة، لمعرفة ما إذا كان هناك أي شيء نفتقده. |
| Gil'in doğum gününün Elvis'le aynı gün olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | هل تعلما أنّ عيد ميلاد غيل يوافق بالضبط نفس يوم ألفيس؟ |
| Başarılı çiftleşmelerine geri dönersek Gil'in çiftleşmesine tanık oldunuz mu hiç? | Open Subtitles | هل سبق وشاهدتِ غيل يقوم بالتزاوج. عندما كان يتزاوج بنجاح؟ |
| - Bir tekne bulduk. - Hadi gidip Gil'in cesedi ile Hopper'ı kapalım bu buradan siktir olup gidelim. | Open Subtitles | لدينا قارب لنأخذ جثة غيل و هوبر |
| Bu Gil'in fikriydi. Zemin katta yaşamaktan mutluydum. | Open Subtitles | كانت فكرة " غيل " , كنت سعيدةً بالعيش في الطابق الأرضي |
| Nasıl düşündüklerini, esasında nasıl çalıştıklarını ama Gil'in benimle konuşmasının bir yolu var... | Open Subtitles | أفهم كيف يفكّرون، كيف يختارون في الأساس، وإنّه كان هناك شيء في الطريق ذلك أنّ غيل كان يتحدّث إليّ... |
| Gil'in çiftleşmediğine inanamıyorum. | Open Subtitles | إنّني فقط، لا أصدق أنّ غيل لا يتزاوج. |
| Ben oradayken Gil'in hiçbir şeyi yoktu. | Open Subtitles | لم يمر شيء على غيل. ولم أكن معه. |
| Gil'in arabasını çizmene rağmen senden hoşlandım. | Open Subtitles | رغم أنك خدشت سيارة (غيل)، إلا أنني معجب بك. |
| Bu gümüş renkli olan, Gil'in arabası. | Open Subtitles | هذه سيارة غيل فضية اللون |
| Gil'in anahtarlarını kopyaladım. Güzel. | Open Subtitles | لقد نسخت كل مفاتيح غيل |
| Gil'in arabasını sokağa doğru çek. | Open Subtitles | أحضر سيارة غيل إلى المدخل |
| - Gil'in yeni eğitmeni bir erkek. | Open Subtitles | مدرب غيل الجديد رجل. أوه. |
| Şimdi bu da Gil'in kurtuluşu. | Open Subtitles | والآن جاء دور غيل لتنقذيه. |
| Johnnie, Gil'in sinirlerini bozup anlaşma çıkarmak için burada. | Open Subtitles | وجود (جوني) هنا ليجعل (غيل) يقلق كثيراً ويقوم بالإتفاق على حلّ. |
| Gil'in arabasının üzerine oturabileceğini sana kim söyledi? | Open Subtitles | لمَ جلست على سيارة (غيل)، يا رجل؟ |
| Eh, yaşlı Gil'in sıvışma vakti geldi. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنه على (غيل) أن ينصرف |
| Gil'in çok iyi biri olmadığını biliyorum ama bu çok önemli. | Open Subtitles | أعرف أن (غيل) ليس الرجل الأفضل، |