| Ama tartışmalara giriş için yeni stratejilere sahip olana kadar bu çıkış stratejilerine sahip olamayacağız. | TED | لكننا لن يكون لدينا استراتيجيات جديدة للخروج من المجادلات حتى يكون لدينا استراتيجيات جديدة للدخول في المجادلات. |
| Mükemmel. Büyük giriş için hazırlıklı olmak istiyorum. | Open Subtitles | رائع, أنا أريد أن أكون جاهزة للدخول الكبير |
| Kapıyı çaldılar, cevap yoktu. Dolayısıyla giriş için kanunî bir sebep de yoktu. | Open Subtitles | لقد قرعوا الباب, لم يجب احد لم يكن هناك سبب قانوني للدخول |
| Bu çarpıcı giriş için kusura bakmayın. | Open Subtitles | إغفرلي عن المقدمة الدرامية |
| Bu mükemmel giriş için teşekkürler, Leslie. | Open Subtitles | شكراًجزيلاً لك , يا ليزلي على المقدمة الرائعة |
| Odaya giriş için şehrin dışında ayrı bir yol var. | Open Subtitles | يوجد مدخل آخر إلى الغرفة عن طريق فيض خارج البلدة |
| Kulûbün adı "Chat Odası" ve giriş için de bir şifresi var. | Open Subtitles | إنه نادي يسمى غرفة الدردشة وهناك كلمة سرية للدخول |
| Tüm ekipler, telefonla iletişime geçmeyi deneyin, ama yinede acil giriş için hazır olun. | Open Subtitles | يا فريق، سنحاول الإتصال بالهاتف لكن كونوا جاهزين للدخول الفوري |
| giriş için elimizdeki en iyi seçenek, şuradan itibaren uzanan eski yol. | Open Subtitles | أفضل طريقة للدخول هي هنا بجانب طريق قديم، |
| Son kez bu sabah 03:18'de odaya giriş için kullanılmış. | Open Subtitles | إستعملت للدخول الأخير لغرفة الضيحة في 3: 18 صباحاً |
| Rozeti, saldırı anında laboratuvara giriş için kullanılmış. | Open Subtitles | إستُعملت شارته للدخول إلى المختبر أثناء وقت إطلاق النار. |
| giriş için güvenlik kodunu tuşlaması lazım. | Open Subtitles | حسناً, تحتاج إلى أن نجعلهُ يُدخل الرمز السري في طريقنا للدخول |
| giriş için önceki gastrotomy yaklaşımı ve arka yüzey için Sistogastrostomy yapımı. | Open Subtitles | شق أمامي للدخول ثم إجراء المفاغرة عبر الجدار الخلفي. |
| Çikolata fabrikasına giriş için kendisi altın biletimiz. | Open Subtitles | دي تذكرتنا الذهبية للدخول لمصنع الشيكولاته دلوقتي |
| İkincisi. Bizim giriş için gerekli belgelerimiz yok. | Open Subtitles | ثانياً، نحن لانملك الكفاءة الكافية للدخول. |
| Paranızı almak isterdim ama size şehre giriş için hiçbir yol olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | يسعدنيأنآخذمالكِ، لكني أخبرك أنه لا يوجد طريقٌ للدخول |
| Bu çarpıcı giriş için kusura bakmayın. | Open Subtitles | إغفرلي عن المقدمة الدرامية |
| giriş için sağ ol. | Open Subtitles | . شكراً على المقدمة |
| giriş için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرًا على المقدمة |
| Kotü haber, içeri giriş için bariz bir yol yok. | Open Subtitles | أنه لا يوجد مدخل لهناك |